2001 senesinde ilk kez gitmeye başladığım, ve orada internetten aldığım zevkin onda birini evde alamadığım mekanlardır. Ne bileyim, saat hesabı yapardık, para hesabı yapardık, sayfalar gelmezdi, irc olayının ayrı bir keyfi vardı, şimdi internet evimizde, ama o zevk yok bea.
evde net olmadığı zamanlarda mecburiyetten gidilen yerdir. hiç sevmem internet kafeleri hep tedirgin olurdum giderken hemen işimi halledip kaçmak isterdim neyseki uzun yllardır gitmedim gitmemde.
ilk açıldıgında darpane gibi kazanan ardından sayıuları mantar gibi çoğaldıkca darphanenin birer kobiye dönüştüğü işletmelerdir.
evinde net olmayan internet kuşlarının, yürüyen neti olmayan için birkaç dakikalığına çözüm yolu, çocuk-ergen için bir nevi kaçış yoludur. bilmediğiniz bir cografyada zaman öldürmedir.
ha bir de arşivci korsan bünyenin edinmek istedigi dizileri almanın kısayoludur. yeni bir ekmek kapısı işte net cafe için. zamanı öldürmenin girişimci ruhu olmuş artık yeni bir pazarın arefesindeler.
Spartacus'u Türkiye'de bilen yokken arşivini yapıp cnbc-e den önce yayınlayan kafe var bizim burada. Aynı kafe 1500 adet türkçe dublaj film bulundurmaktadır. Son çıkan oyunları dünya ile aynı anda bilgisayarlarına yüklüyorlar. Teknolojiyi yakından takip ederler. Hakkını veren yerler var vesselam.
Eskişehir'de saati ortalama 50 kuruş olan yerler. Şaka değil, bilgisayarlar da son model. Tabi bir internet kafede 100 tane masa olunca bu fiyat kurtarıyor.
yabancı dizileri arşivinde barındıran mekanlar. iyi ki varlardır ; lakin bunların en belirgin özelliği çok istediğiniz * filmin 2 bölümünün olmayışı veya heyecanla izlediğin dexter in 4 sezonunu indirmeyi unutmuş olması tanıyabilmeniz için ipucu olacaktır.
hedef kitlesini genellikle 7-17 yasa dusurmus, counter strike, half life, nfs gibi oyunlar oynamaya gelen veletlere ev sahipligi yapan mekanlar haline gelmistir. gencligi yiyip bitirmeye aday aliskanliklardandir.
ilk zamanlarda insanlık adına büyük bir hayır işleyen kurum...
vakt-i zamanında internet kültürü yeni yeni kendini belli etmeye başladığında, özellikle de mirc sektörü çıldırmışcasına bir rehabet'e uğramıştı. ilk internet sevgilileri o zamanlar türedi, ilk buluşmalar, ilk atlatılmalar, ilk 50 kg 'ım deyip 100 kg çıkan insanlar...
daha sonra icq türedi.. kalitenin biraz daha yükseldiğini gördük, ama gel gelelim inşaat işçisinin kişisel bilgilerine doktor yazdığı zamana kadar.
anladık! o da fasafisoydu...
en nihayetinde msn messenger çıktı! yırtık dondan çıkarcasına.
...ve insanlar internet alemine iyiden iyiye alışıncaya kadar.
internet cafeler genel olarak, birileriyle konusabilme, bir kaç absürt siteye girebilme ve eglence olsun diye online batak, tavla, okey gibi oyunlar oynayabilmek adına çok kullanışlıydı. (!) geçmiş zaman kullandım. (evet!)
takdir edersiniz ki, bilgisayar o zamanlar (geçmiş zaman) lüks birşeydi. sahip olan insanlar parmakla gösterilirdi.
günümüze gelelim. bugun "günde 1 YTL'ye" bilgisayar sahibi olunabiliyor. bu vesileyle internet cafelerin ciroları büyük ölçüde düşüş sağlamış bulunuyor.
artık bireysel kullanıcılar daha fazla, kurumsal açıdan internet kullanıcısı büyük seviye de düştü. (maalesef)
an itibari ile internet cafe, 20-30 makinalı, hard diskleri oyun dolu, çay'ı kahvesi ve gürültüsü olan bir yer.
faydaları yok mu? elbette ki var! ama eski popülâritesi maalesef yok.
tarama yapmak, çıktı almak, 3-5 arkadaş oyun oynamak ve adına gelinen bir mekan...