yaş itibari ile birçok anı, anıya dönüştürmüş 4 duvardan oluşan bilgisayarlı ortam.
adaletini sikeyim. böyle anıyı sikiyim! anı da!
4 duvardan oluşan mekanın 4 numaralı makinesine oturdum. oturmaz olaydım. köşe masaydı. orası boştu. o parmaklarım klavyeye gitmez olaydı. ne zormuş blowjop yapmak, o an anladım kız tarafından durumun mahrumiyetini. yapmayın piçler.
elimi mouse a götürdüm hiçbirşey yoktu. açtım mozillayı.
klavyeye dokunmaz olaydım.
adam porno izlemiş 31 çekmiş. patlatmış. kamyonu devirmiş anlatabiliyor muyum? adam uzağa attırmış; klavyeye! o klavyede benim parmaklarım. yıllardır kendi dölüme bile dokunmaya iğrendiğim o parmaklarım. hissediyorum. yapışkan!
tabiki dokundum klavyeye. dokundun mu abi? diye sorma. dokunmadan olur mu? feyse giricektim, alyazmalım ile cilveleşecektim. tatlı hayallerim vardı.
yok oldu. kaza geçirmiş gibiydim. suratım yanıyordu.
ne yapmalıyım dedim kendi kendime.
kalkıp söylesen abla bu masa döllü! diye olmaz.
ya o kancık bana, sen fışkırttın derse? telaşeye gel. soğuk terledim.
fırladım. annemden fırladığım gibi değil. daha fırlarcasına. yüzümden belliydi. birisi oraya boşalmıştı.
teyze de anladı. sakin ol dedi. bir sigara iç temizleyeyim sonra oturursun dedi.
sigara içiyordum. nerdeyim dedim kendi kendime. salak mıyım oraya oturucam kardeşim diye isyankar olmak istiyordum ki;
teyzem demez mi kameradan bir bakalım ne olmuş diye?
herşeyi unuttum elim yapış yapıştı ama sittir et. eşgali görmek istiyordum. en az katilim olacak adam kadar. aç dedim şunu, teyze!!!
otuz yaşlarında, uzun saçlı, kuru kafası olan eşgal;
oğlum !!!! sikicem seni bulduğum yerde 3 senedir aklımdasın.
boyları belime gelen çocukların birbirlerinin annelerinin sık sık hatırını sordukları mecradır. üstelik bu küfürleri sadece kafelerin önünden geçerken saniyelik duyuyorum o çocuklar oralarda oyun oynarken saatler geçiriyor kim bilir daha hangi akrabalarını falan sıradan geçiriyorlardır o süre zarfında..
biz eskiden yani 80 lerin sonları 90 ların hemen başlarında atari salonlarına giderdik orada küfür edilirdi ancak en fazla sktir git tarzı şeyler. zaman ilerledikçe çocuklarda ilerliyor demek ki. tabi tersine doğru bir ilerleyiş..
En güzel günlerimden bazılarını geçirdiğim yer. Hele okula gitmeyip kapısının önünde açılmasını beklemek bambaşkaydı. Sabah 8-9 da gider en güzel masalara otururduk. Koca kafe bizimdi sanki. Ağlattın.
haftasonları full dolu olan, sıra bekleyen kişilere dükkan sahibi tarafından "masa 7 birazdan boşalacak, bekleyin" talimatı verilen mekanlardır. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1220370/+
beklemeyi buralarda öğrenen nesiliz biz.
2000'li yılların başlarından itibaren neredeyse her liselinin her üniversitelinin hatta ilkokul çocukluklarının bile takıldığı mekanlardı internet cafeler. tabi o dönem her evde internet yoktu. ara sıra öğrencilik yıllarımdan hatırlarım millet facebook'dan karı-kız düşürmek için gelirdi. ikinci masayı yarım saat uzat, beşinci masayı 1 saat uzat gibisinden sözler duyardık. 2010'lu yılların sonuna doğru artık internet cafe dediğimiz mekanlarda kalmadı pek. varsa da ara sokaklarda veya üniversitelerin yakınlarındaki öğrenci yurtlarının loş sokaklarında rastlıyoruz bu mekanlara. çünkü artık her şey cep telefonundan yapılıyor. masaüstü bilgisayarlar antika oldu kabul artık dizüstü bilgisayarlarda antika olma yoluna girdi bile. özetle internet cafeler artık hoş bir hatıra olarak kaldı geçmiş zamanın güzellikleri olarak...
ilk zamanlarda insanlık adına büyük bir hayır işleyen kurum...
vakt-i zamanında internet kültürü yeni yeni kendini belli etmeye başladığında, özellikle de mirc sektörü çıldırmışcasına bir rehabet'e uğramıştı. ilk internet sevgilileri o zamanlar türedi, ilk buluşmalar, ilk atlatılmalar, ilk 50 kg 'ım deyip 100 kg çıkan insanlar...
daha sonra icq türedi.. kalitenin biraz daha yükseldiğini gördük, ama gel gelelim inşaat işçisinin kişisel bilgilerine doktor yazdığı zamana kadar.
anladık! o da fasafisoydu...
en nihayetinde msn messenger çıktı! yırtık dondan çıkarcasına.
...ve insanlar internet alemine iyiden iyiye alışıncaya kadar.
internet cafeler genel olarak, birileriyle konusabilme, bir kaç absürt siteye girebilme ve eglence olsun diye online batak, tavla, okey gibi oyunlar oynayabilmek adına çok kullanışlıydı. (!) geçmiş zaman kullandım. (evet!)
takdir edersiniz ki, bilgisayar o zamanlar (geçmiş zaman) lüks birşeydi. sahip olan insanlar parmakla gösterilirdi.
günümüze gelelim. bugun "günde 1 YTL'ye" bilgisayar sahibi olunabiliyor. bu vesileyle internet cafelerin ciroları büyük ölçüde düşüş sağlamış bulunuyor.
artık bireysel kullanıcılar daha fazla, kurumsal açıdan internet kullanıcısı büyük seviye de düştü. (maalesef)
an itibari ile internet cafe, 20-30 makinalı, hard diskleri oyun dolu, çay'ı kahvesi ve gürültüsü olan bir yer.
faydaları yok mu? elbette ki var! ama eski popülâritesi maalesef yok.
tarama yapmak, çıktı almak, 3-5 arkadaş oyun oynamak ve adına gelinen bir mekan...
eğer ki bir dişiyseniz, girdiğinizde size istisnasız "mutlaka ödev için gelmiştir, yok yok çıktı alcaktır. yok olm bu kesin çet yapmaya geldi" şeklinde bakılan ama ultima online'a daldığınız görülünce şok olup komaya giren insanların bulunduğu ortamlar.
Çocukken günlük olarak beşyüzümüzü harcayıp yarım saat cs attıktan sonra onun bunun masasını işgal edip "bir el atim mi la?" Diye kafa ütülediğimiz mekanlar. Özledik.