internet aşkları

    21.
  1. ben anlamıyorum ya eğer buna aşk deniyorsa, iki insan birbirlerine hissettirdikleriyle anlaşabiliyorsa, bundan mutluysa tanışma şekli neden bu kadar önemli oluyor? bunca zaman gerçekten yüz yüze görüştüğünüz, tanıştığınız insanlar size çok şey mi kattı? veya onlar sizi yarı yolda bırakmadı mı? yanıbaşınızda olan tüm insanlar mükemmel, bi internetten tanışılanlara güven olmuyor zaten. bu bu kadar basit olabilir mi?

    evet, ilk başta göz göze gelemiyorsunuz, elini tutamıyorsunuz, sarılmak istediğiniz zaman sarılamıyorsunuz.. ama ilk etapta bu durumun belirli bir tanımı yok ve siz o an hissettiklerinizle, hissettirdiklerinizle aşkın radyoaktivitesine çoktan kapılmış oluyorsunuz. onun yazdıkları yalnızca harflerden oluşan şeyler olmaktan çıkıyor ve bambaşka bir hal alıyor. o an mutlusunuz, çok mutlu. bir hata yapıp utana sıkıla düşündüklerinizi çevrenizdeki diğer kişilerle paylaşıyorsunuz, "acaba nasıl karşılarlar?" diyorsunuz. tepki malum; "nasıl oluyor öyle bir şey ya, inanmıyorum ben". şaşırmıyorsunuz artık bunlara açıklama yapmakta içinizden gelmiyor zaten. var abi böyle bi'şey ömrü kısa veya uzun süreli olsun var, olmaya da devam edecek. hazırlıksız yakalıyor o ayrı mesele.

    aşk'ın hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur.
    başlı başına bir dünyadır aşk.
    ya tam ortasındasındır, merkezinde,
    ya da dışındasındır, hasretinde...**
    33 ...
  2. 23.
  3. sanırım internetle içli dışlı olan birçok insanın en az bir kere başına gelmiş şeydir. aşk ya da değil, illa ki buna benzer bir şey yaşanmıştır.
    her ne kadar saçma ya da sonu olmayan bir şeymiş gibi dursa da olabiliyor. kilomtrelerce uzakta, sesini bile duymadığınız (belki sadece fotoğraflarını gördüğünüz) birine çok fena tutuluyorsunuz. çünkü o an kapıldığınız o duygu, sizi bir büyü altına alıyor. "ben mantıklıyım yapmam öyle şey" de deseniz, kendinizi o şeyin tam ortasın bulabilirsiniz.

    kaldı ki, internette başlayıp, gerçek hayata taşınan ve sonu evlilikle biten aşklar da mevcut.
    aslında işin içinde tanıştıktan sonra gerçek hayatta da görüşmek olabilirse, gayet de normal bir şey. ona da "internet aşkı" denmez sanırım. bildiğin ilişki olur. ama çevrenizden gelen "nasıl tanıştınız?" sorusuna güzel bir cevap bulmanız lazımdır. yoksa millet size "ne kadar salak bunlar" gözüyle bakabilir.
    24 ...
  4. 2.
  5. "ilk bakışta mantıksız gibi gelebilir her normal insana. fakat göz önünde bulundurulmalıdır ki msn yada internet dediğimiz kavramlar yalnızca vesile olmuştur tanışmaya... herkes türk filmlerindeki gibi çarpışarak, karşılaşarak aşık olmuyor belli ki!bu tesadüftür çok ince bir tesadüf hemde.." şeklinde savunma senaryosu yazdırabilicek ümit, mutluluk sebebiyetidir.
    12 ...
  6. 15.
  7. bazı yorum kabiliyeti zayıf olan kişiler tarafından küçümsenen, gerçek hayatta karşılaştığı insanların internete girmediğini zanneden kişiler tarafından aşağılanan aşk tipidir.

    ancak internetten aşk, gerçek hayattan olandan daha dürüst olabilir çünkü herkes içindeki şeytanı internette döker. internette sahte karakterler vardır ancak gerçek hayatta da vardır.

    bir aşk platformu olarak internet, pekçok iyi kalpli insanın birleşmesine büyük aşklar yaşamasına da neden olmuştur.

    internetten aşk, cafede aşktan, okulda aşktan, sokaklarda aşktan daha sağlıklıdır çünkü burada ortak tanıdıkların kriterleri de varken, internetten aşk tamamen özgürdür.
    11 ...
  8. 54.
  9. aynı yerde çalıştığımız edebiyat öğretmeni bir arkadaş bugün bizlere Nedim'den Baki'de gazeller okuyup onları şerh ederken hayranlıkla bakakaldım tıpkı lise yıllarımdaki gibi..."böyle aşklar kaldı mı ya?" diye sesli düşünüvermişim; o sırada edebiyat hocamız kendinden emin bir tavırla "artık internet aşkları var; kalmadı tabi" dedi. haklıyı hocamız.

    hakikaten öyle...3-5 gün konuşuyor; sonra hiç görüşmeden ayrılıyor insanlar. ya da hiç ayrılmıyor, ama arayıp sormuyorlar artık birbirlerini.

    ya da en küçük hatalarda insanlar ayrılıyor, seven insan aldatma ve şiddet hariç hiçbir durumda ayrılmaz bence, sabır/katlanma yok artık ama...kız ya da erkek diğerini tekrardan barışmaya ikna etmek için çabalasa diğeri resmen ötekini süründürüyor, umursamıyor, "bak peşimden koşuyor" diyor, artık ego savaşları başladı kısacası..."ben senin şuranı kaldıramam, ben senin buranı kaldıramam, sen kimsin ulen" falan diyor. güzel, tatlı sözlerin kalmadığını görüyorsun.

    tüm bunlardan sonra sevgiden, sevmekten korkar oluyorsun. belki de gerçekten seveni göremiyorsun.

    bazen diyorum keşke böyle 30-40 yıl öncesinde yaşasaydım. sevgiyi kalbimde en derinimde hissedebilseydim...her şeyin sanal olduğu şu dünyada -ve olabildiğince uzak durmaya çalıştığım şu sanal dünyada- reel bir şey olurdu en azından yaşamımda...her şey imtihan biliyorum. bu dünyada olmasa dahi rabb'im ebedi hayatta o gazellerdeki gibi gerçek sevgiyi nasip etsin.
    9 ...
  10. 24.
  11. yaşı yeten herkes belkide yaşamıştır bunu, hemde herkes. adsl, kablo net, uydu net falan nerde? ya 33600 modem ile yada paran varsa 56k modem ile internete bağlanıldığı, msn denen olayın portakalda vitamin icq nun ise herkeste olduğu dönemler. ulan ne fırtınalı aşklar yaşandı o zamanlar be! şimdi ki zamanda varya nikahlı eşini okadar sevmez insan. online olduğu sürece senindi karşındaki. pc açık olmadığı zaman aklına bile gelmezdi ama pc açık ise aşıksın. ne resim gördün ne bişey gördün. şimdiki gibi fotoğrafı çek sonra hemen bilgisayara at, avatara koy falan olayı yok.

    +aşkım nezamandır konuşuyoruz fotoğrafın yokmu?

    sorusunu soran herkes cevap olarak;

    -var ama tarayıcıdan pc ye yüklemedim yarın cafeden hallederim.

    cevabını alırdı. ulan yaşlanıyormuyuz neyiz.

    (bkz: eskiler bilir)
    7 ...
  12. 18.
  13. 5.
  14. artık sanal alemin hepimizin hayatının bir parçası olması sonucu herkesin başına gelebilcek olan eylem. ne kadar sağlıklıdır ya da sağlıksızdır tartışılır. ama ne olursa olsun herkesin başına gelebilecek olan eylemdir. hem belki de dış görünüşe değil de ruha verilen önem yalan söylenmedikçe artacaktır. genç nesil için hayırlara vesile olması dileğiyle..
    5 ...
  15. 26.
  16. kendi sesinle seslendirdigine aşık olmak..bir bakima kendine aşık olmak gibidir.. sesini ne kadar güzellestirdigine göre karsilasma aninin doyumu ve an'dan öteye geçip geçemeyecegi dogru orantılı olabilir ya da ters orantili oldugunu da iddia edenler çikabilir..
    aşkınn kurallari geçerlidir form degistirmiş halde...
    kirmizi çiçekte kahrolur elinde yesillenmis bir çiçekle beklersin..dönüp dönüp history okursun.. ona sözcükler biriktirirsin ceplerinde.. baktin olmadi ben senin online olma ihtimalini sevdim dersin...
    5 ...
  17. 19.
  18. uzak ya da ulasilmasi güc olan asklardir, ulasilmadigi icin zevklidir.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük