ilk saniyesinden son saniyesine kadar eşlik etme isteği uyandıran , günlerce dinlesem bıkmayacağım efsane şarkı. buradan bir kızcaaz söylemişti bir zamanlar. ilk onun sayesinde dinledim. o günden beri dinlerim.
klibini her izlediğimde gözlerimin dolduğu şarkıdır. Julian Casablancas söyleyince ayrı bir zevk verir dinlemesi. Bir Daft Punk klasiğidir. Klibi de ayrı güzeldir.
başkası söylese bu kadar güzel bir parça olmazdı heralde. ha bu arada anlamakta zorlanan bir tek ben değilim umarım. çok değişik bir söyleyiş tarzı var hiç birşey anlaşılmıyor. çeviremiyorum şarkıyı.
dinlerken sadece ritimlerini ya da melodisini dikkatle dinlediğim daft punk şarkısı. Mutlu insanlar melodiye, mutsuz insanlarsa sözlere odaklanırmış bla bla.
Yalnız klipteki amish girl kılıklı cansız mankenle erkek olan cansız mankenin yangın sonucu eriyip ham maddelerinin birbirine karışmasını ne zaman izlesem beni hem üzüntü hem iç burkucu bir huzur kaplıyor. Olmayan platonik aşkıma olmayan imkansız aşkı iliklerime kadar yaşayıp arabeskleşiyorum bildiğin.
ilk duyduğumda eski parça sanmıştım, tam 80'lerden gelme. sonra daft punk olduğunu öğrendim. nasıl nakaratı duyduğunda o şarkı gelir ya aklına, o da öyle işte.
Julian Casablancas'ın mırıldanır gibi söyleyip, ağzında sigarasıyla yarım kalmış bir şarkıyı söyleyen terk edilmiş bir adam hayali yarattığı Derince bir şarkı.