kısıtlama kararının ardından vpn indirip girmeye çalışmadığım uygulama. büyük konuşmayayım ama 1 sene kapalı kalsa yine indirmek istemem gibi geliyor.
asosyal veya loser bir tip sayılmam sanırım,
400 küsür takipçim vardı. fotoğraflarımı 150-200 kişi beğenirdi.
zaman zaman seneler önce tanıştığım insanlar, ilkokuldan, liseden birileri ekler istekleri kabul ederdim.
bu insanların hala hayatımda kalmaya devam etmek istemesi, yaşadıklarını göstermeleri, benim yaşamımı görmeleri bana bir yerden sonra anlamsız gelirdi.
hoşlandığım ve flört edebileceğim birkaç kadın hariç son 2 senedir kimseye takip isteği atmadım galiba.
insanlar başkalarının lüks ve eğlence içinde yaşadığını görüp kıskanıyor, kompekse giriyor.
tanışılabilecek, flört edilebilecek karşı cins sayısının artması herkesi kendini pazarlayan tiplere dönüştürüyor.
daha fazla like ve etkileşim, daha kaliteli insanlar yanılgısı uyandırıyor.
zerre genel kültürü olmayan insanlar, sırf yurtdışına gittim diyebilmek için turlara yazılıp tüketim kültürüne kaptırıyor kendini.
konserlerde kimse şarkı dinlemiyor, 50 dakika kamera kaydı alıyor.
maçlarda herkes story çekiyor.
sosyal medyaya yansımayan şey yaşanmamış sayılıyor.
bir gönderi attığımda önemsediğim kişiler like atmazsa, kim beğenirse beğensin mutsuz olurdum.
bazı insanların beni sevdikleri için değil, sırf karşılıklı like olsun diye yatırım maksatlı like attığını düşünürdüm.
insanları riyakar bir yapıya sürüklüyor.
herkesle kıyas yaptıran, her gün dopamin ihtiyacı hatırlatan, bir süre sonra mutsuzluk saçan bir uygulama diye düşünüyorum.
bu detoks ne kadar sürecek bilmiyorum ama bir süre sonra birçok insana iyi gelecektir diye umuyorum.
Olm niye söylemiyonuz lan vpn ile giriliyormuş. Boşuna bir de üyeliği yükselttik mk. Bu kötü günde birbirimize destek olmamız gerekirken. Cık cık cık. Hiç yakıştıramadım.
olan var olmayan var, millet ne meraklı göstermeye ve bakmaya. illa hava atcaz ya. havanızı yiyim. iyi olmuş, keşke komple kapansa. bok var bakın..sanki anasının karnından insta ile doğmuş. hastalık başka bir şey değil..kullama. bakma. paylaşma. zorunda mısın? hayır. yok illaki gavurun ayak izlerini takip edecek beyim prensesim. çok lazım sanki..
teknoloji herifin elinde, elbetteki senin milli manevi değerlerine aykırı davranacak. neyin duyarlılığını bekliyorsun ki? tabiki zalim siyonist Yahudiye hizmet edecek. sana mı hizmet edecekti? bu dünya, zalimlerin elinde. barış kardeşlik eşitlik demokrasi haklar özgürlükler, bunlar boş laflar. batı bunları istediği gibi kullanır. bunlar aptalları kandırmak için üretildi..
ismail haniye'yi telefona yüklenmiş casus bir program sayesinde whattsapp tan oğluna mesaj atarken tespit ettiler. sonra da gümmm..
sosyal medya uugulamalarının hepsi cıa nın mossadın kontrolünde, çıksın birisi de desin ki bana yok. onun alnını karışlarım. saftiriklik yapmayın. kim zulme susarsa: zalimlere sessiz kalanlar, onların tarafında yer alanlar, zalimlere yardım edenler, iyi bilin ki kim bunları yaparsa başına geleceklere hazır olsun. bunun şakası yok..
Öncelikle, Verilen anayasa hükmünün konuyla en ufak ilgisi yok. ‘yani’ diye başlayan boş beleş söyleme belki dayanak gibi gözükür umuduyla verilmiş anlaşılan.
Hatırlatmak lazım: türkiye bağımsız ve egemen bir devlettir. Abd veya herhangi bir devletin terörist olarak tanımladığı herhangi bir ülke, devlet, grup veya oluşumu terörist olarak tanımlama yükümlülüğü yoktur.
Abd, ingiltere, avrupa birliği ve bunların tahakkümündeki batılı devletlerin kararı kendini bağlar, türkiye’nin, antlaşma, protokol, niyet belgesi vs herhangi bir bağlamda hamas’ı terörist ilan etmek gibi kendini yükümlülük altına sokan herhangi bir taahhüdü de yoktur.
Gel gör ki, pkk, bizzat abd’nin terör örgütü listesinde yer almaktadır. Buna binaen türkiye, abd’nin pkk ve türevleriyle ilişkilerine karşı müttefiklik hukuku ve sair uluslararası ilişkiler gereği tavır almak hakkına sahipken abd’nin türkiye’nin hamas’a karşı tutumuna bu bağlamda tavır alma hakkı yoktur. Keza, anayasa’da da bu bağlamda sonuç çıkartılabilecek herhangi bir hüküm yok.
işgal ettiği, yıllardır eziyet ettiği, aç/susuz bıraktığı, evlerini barklarını yıktığı, çocuklarını öldürdüğü bir halkın toprağını açık hava hapishanesi haline getirmek üzere ördüğü duvarın dibinde festival düzenleyen terör devletinin masumiyetinden dem vuracaksanız, doğrudan oradan yola çıkın; anayasa hukuku kasmanın manası yok.
Türkiye’nin bu husustaki tarafgirliğinin isabetli olup olmaması ve sonuçları ayrı konu, batılı modern zavallı insanların açık hava hapishanesi kenarında eğlenirken gadre uğramışlığı ayrı konu. O sağduyu her ne hikmetse israil aleyhine hiç devreye girmiyor.
şaka maka instagram gibi global bir uygulamanın engellendiği bir ülkeye turist gelmez gelende gider,
tabi bunu düşünebilecek bir zihniyet var mı o da ayrı.
Çok bilmişler onlar haması terörist görüyor diye bizim görmememizin olağan olduğunu, instagramın da buna uyması gerektiğini söylüyor. Bunu söyleyenlerin bizim anayasamızla ilgili hiç bir fikri yok anlaşılan:
D. Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır. Ekonomik, ticarî veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur. Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticarî, teknik veya idarî andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticarî veya özel kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz. Türk kanunlarına değişiklik getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
Yani bir dünya sisteminin içindesin. Mikinin keyfine göre terörist örgütlere yanlayamazsın. Sivilleri hedef alan terör örgütlerine yanlayamazsın. O vakit, amerika'nın pkk desteğine karşı çıkmanın ne anlamı var? Azıcık sağduyu. Hiç bir tarafı desteklemek zorunda değiliz. Büyük savaşlara hep böyle atıyorlar ulusları. Akıllı olun azıcık. Bizim bu coğrafyada derdimiz yok mu? Ne işimiz var suriye'de filistinde. Çatışmalarım, tartışmaların içinde. Ne işimiz var festival basanların yanında. Hiç mi ders almadık? Akıl fikir. Bu işlere bulaşmak istemeyen bölge ülkelerinden, hatta Filistin Kurtuluş Örgütünden daha mı akıllıyız? Bırakın... Bir tiyatro döndürülüyor yine hepiniz tuzluğunuz elinde koşturuyorsunuz. Azıcık sağduyu...
Müsade varsa ‘hamas-terörist’ ot bok muhabbeti yapan yarım akıllı ergen takımının vizyonu dışında iki kelam edeyim.
hamas’ın terör örgütü olup olmaması durduğunuz safa göre değişir. 9/11’den beri moda olan düşmanını terörizmle yaftalama alışkanlığı sadece abd/israil ve onun makbul gördüklerinin tekelinde olan bir tür bonus değildir. O yoldan gidersek daha düne kadar abd, ypg’yi terör örgütü olarak görmediği gibi, türkiye’ye mazlum bilmem ne denilen bir mayın eşeğini resmi olarak olarak muhatap kabul etmesini öneriyordu.
Keza, aynı bakış açısıyla putin ve avanesi de çeçenleri terörist ilan ediyordu. Çeçenler sivil rehin aldılar mı veya sivil öldürdüler mi? Evet. Gel gör ki, rusya’nın grozni’deki toplu tecavüZ ve katliam politikaları; özellikle kadın, çocuk ve yaşlı öldürmeleri her ne hikmetse bağlamda yok, aynen israil’in on yıllardır süren işgalciliği ile süregiden katliam ve eziyet politikalarının yine bağlamda olmaması gibi.
ilginç bir şekilde son zamanlarda türeyen gerzek bir kuşak var. Milliyetçilikle harmanlaşmış güya seküler bir bakış açısını kenan evren, yeşil, çevik bir övmeyle falan dışavuracak denli eblehler. (marjinal sol salaklığa rahmet okutacak cinsten) Böyle kestirmeci, slogancı, tutarsız ve bundan memnun bir tavır. Üstüne üstlük bu memnuniyetin söylemlerini ve salaklıklarını meşru kıldığı hissine sahipler. Oturup bunlara, filistin-israil tarihi, bm 242 sayılı kararı, zamanında aynen hamas gibi terörist ilan edilen fkö/el fetih direnişi, hamas’ın 2000’lerde gazze ve batı şeria dahil tüm filistin’de meşru seçim galibi olması vs anlatmanın bir anlamı yok. Bunlara x/y/z kuşağı demeden doğrudan bok muamelesi yapmak gayet isabetli bir tercih. Bunları bir kenara koyarsak:
instagram, facebook, twitter gibi batı menşeili uygulamaların demokrasisi siyonizme temas edene kadardır. Buna dokunduğunuz anda otomatikman terör propagandası yapmak ya da doğrudan terörist olmakla suçlanabilirsiniz.
Dolayısıyla, türkiye’de instagram engelini demokrasi ve söylem özgürlüğü zeminine çekerek tartışma yapmak komik bile değil. Düz aptallık.
Bu gibi şirketler türkiye’de erişilebilir oldukları sürece türk kurallarına tabidirler, aynen çin’de yayın yaparken onların kurallarına riayet ettikleri gibi, burada da o kurallara riayet etmeleri beklenir. Türkiye’nin reaksiyonunun iç hukuka ve anayasa’ya uygunluğu türkiye’nin iç meselesidir, ayrı konu. Ancak instagram vesair yabancı web siteleri hem bir ülkede varlık sürdürüp hem de o ülke vatandaşının kendi platformunda nasıl düşünüp nasıl konuşacağına karar veremez. Böyle bir iddiası varsa konu zaten demokrasi zemininde değil demektir.
Türkiye’nin reaksiyonunun isabetinden bağımsız olarak bu tür web siteleri açıkça siyonizmin hizmetindedir, pek saklama gibi bir dertleri de yok zaten. Haliyle çelişki olunca herkes için bir sonucu olacaktır.