"The night is only a sort of carbon paper,
Blueblack, with the much-poked periods of stars
Letting in the light, peephole after peephole --
A bonewhite light, like death, behind all things.
Under the eyes of the stars and the moon's rictus
He suffers his desert pillow, sleeplessness
Stretching its fine, irritating sand in all directions.
Over and over the old, granular movie
Exposes embarrassments--the mizzling days
Of childhood and adolescence, sticky with dreams,
Parental faces on tall stalks, alternately stern and tearful,
A garden of buggy rose that made him cry.
His forehead is bumpy as a sack of rocks.
Memories jostle each other for face-room like obsolete film stars.
He is immune to pills: red, purple, blue --
How they lit the tedium of the protracted evening!
Those sugary planets whose influence won for him
A life baptized in no-life for a while,
And the sweet, drugged waking of a forgetful baby.
Now the pills are worn-out and silly, like classical gods.
Their poppy-sleepy colors do him no good.
His head is a little interior of grey mirrors.
Each gesture flees immediately down an alley
Of diminishing perspectives, and its significance
Drains like water out the hole at the far end.
He lives without privacy in a lidless room,
The bald slots of his eyes stiffened wide-open
On the incessant heat-lightning flicker of situations.
Nightlong, in the granite yard, invisible cats
Have been howling like women, or damaged instruments.
Already he can feel daylight, his white disease,
Creeping up with her hatful of trivial repetitions.
The city is a map of cheerful twitters now,
And everywhere people, eyes mica-silver and blank,
Are riding to work in rows, as if recently brainwashed."
son aldığım bilgiyle kendisinin artık itü sözlükteki yobazlarla uğraştığını öğrendim. halbuki buranın yobazlarıyla uğraşıyorum ben hala, bildiğim yobazlar ne de olsa.
bu adam gittiyse başınızı iki elinizin arasına koyup bir düşünün derim modersyona. kendisiyle bir kez dahi mesajlaşmadım, hiç bir zirvede bulunmadığım için tanımıyorum da ama yazdıklarını biliyorum. yazabileceklerini, bu sözlüğe katabileceklerini. yazık.
uludağ sözlük'ün en önemli değerlerinden biriydi, ki kendisinin sözlüğü bırakmasını şimdi öğrendim, ve oldukça üzüldüm. sözlüğün en adam gibi adam yazarlarından, hoş sohbet, Atatürkçü, her entrysine sorgusuz katıldığım kişilerdendi. büyük yaprak dökümünün en önemli kişisi belki de benim için. sözlüğü bırakması büyük kayıptır. yolu açık olsun.
hayatta basarilar diledigim ve davasinda kesinle hak verdigim yazardir. yonetim gercektende kabul etmelidir ki son zamanlarda iyice gariplesmistir. ha ben onun gibi cekip gider miyim? hayir... ama tek soyleyecegim sudur zirvede tanistigim guzel insana sozluksuz hayatta basarilar.
sözlüğe geldiğinden birkaç gün sonra farketmiştim ben bunu. çok güzel yazıyordu ve baştan aşağı yeşile bulanmış yazarcıklara gerektiğinde sağlam yazılar giydiriyordu. bayâ da sabırlıydı, polemikle falan işi olmuyordu ve yazılarının "sağlam birisinin düşüncelerinden çıkmış" olduğunu da anlamamak mümkün değildi.
son zamanlarda ise yaşadığı isteksizliği ne yalan söyleyeyim anladığımı düşünüyorum. her gün yaşanan kısır döngü, tayyipci ulema tayfası, diyarbakır'A amed diyenler, fetoşcular falan derken o da bu ayarlaşmaların gereksizliğinin farkına vardı zannımca. hakkaten de öyle...senin gibi düşünmeyen, senden kilometrelerce uzaktaki, yüzünü bile görmeyeceğin bir mal için sinirlenmek niye ? öyle değil mi ? gereksiz ve senin de belirttiğin gibi "zaman kaybı".
bu olaylar harici geriye tek bir şey "eğlenmek" için devam etmeye çalıştın ama o zamanda moderasyonun garip yönetim anlayışı gözüne çarptı. kısacası artık zevk almıyordun yazmaktan...
gidişinin özetini doğru şekilde yazmış mıyımdır acaba ? yanlışım varsa düzelttirir zaten...
vedasıyla kalbimi cız ettiren yazar. sanal platformda, beyefendilik ve asalet kavramlarının buluştuğu kişidir kanımca. ne yazık ki artık gitti. yolun her zaman açık olsun güzel kardeşim.
sözlüğün sözlük olmaktan çıktığı bu ortamda iyi yazarların bir bir ayrılmasının çok da garip olmadığı bir durumdur. ama entrylerini özleyeceğim o ayrı konu.
ne demişiz zamanında; (bkz: insomniac/#1152306)
nşa'da öyle olurdu...
nşa'da ama...
hayatında başarılar, başarılı hayatlar dilemekten başka yapacak bir şey yok...
yolu açık ola...
sözlük en iyi yazarlarını yavaş yavaş kaybediyor, bakalım nereye varacak bu işin sonu? çok mu umrumda? bundan bir ay önce olsa evet derdim, ama şimdi hiç takmıyorum nedense... olan harcanan zamana ve emeklere oluyor. sol framein hali içler acısı, yazılar hatalarla dolu, yazarlar bahar sarhoşu(!). ne diyelim hayırlısı olsun.
ne sözlük yönetiminin ne de işleyen sistemin en ufak bir güvenilirliği kalmadığından dolayı sözlük semalarından ufak ufak ayrılan yazardır.
çok sevdiğim ve değer verdiğim yazarlar bir yana -ki onlar kendilerini bilir-, bu kadar saçmasapan yazar ve başlığın olduğu bir ortamda yazmak çok gereksiz bir faaliyettir.
hiç uzun uzun veda mektubu tarzında entry döşemeyeceğim. zira, birazdan ekranımdaki onlarca windows penceresinden birini tek bir tıkla kapatacağım ve sözlük çıkacak hayatımdan. bu kadar basit.
ne zaman konuşsam, muhabbet etsem * böyle bi bilgi birikimi, saygı, hoşgörü falan fışkıran takdirlik bünye.
şöyle karşılıklı oturup, kahveleri yudumlamak suretiyle muhabbet etmek istediğim nadir yazarlardan biri.
zaten artık sanıyorum ki şu börekçi-midyeci karışımı, camekân binayı ayarlamak lazım gelir.
ayrıca scrabble hariç her türlü oyunu oynayacağım, lord of the words.
uykusuzluk hastalığına sahip bünye.gece saat dörten sonra baktığım online listesine göre
(bkz: africa)
(bkz: eqin)
(bkz: tmr tr)
(bkz: alperizm)
(bkz: sydera)
(bkz: cococabana)
yazıları kadar muhabbetide sağlam, güleryüzlü, espirili ve sıcakkanlı bir insan. gece boyunca cece yi benimle paylaşmak zorunda kaldı, tanıştığıma çok sevindiğim yazardır.
izmirin dağlarında çiçekler açar zirvesinde bursalı ve istanbullu yazarlar ile yaptığımız basket maçının bir tekrarını isteyen , ayrıca bir halı saha zirvesinin de artık yapılması gerektiğine inanan ( kesinlikle katılıyorum) , nice zirvelerde birlikte olmak dileğiyle dediğim , sevdiğim , yazılarını beğendiğim dost.