9.nesil, yeni bir yazar. dikkat çeken bir nick e sahip. Hikayesi de bu olsa gerek:
Hüzünler Perisi
sevilen sevene karşı sessiz,
başkasına sevinçler de dağıtsa...
sükût, kara yazısı sevenlerin,
onlar da ne türlü bir kâğıtsa,
hep keder üstüne yazdılar aşkı.
sessizce haykırıp durdular,
bu da ne biçim bir ağıtsa.
bizim illerde kara sevdâ gibiydi kar,
çünkü sessizdi ak da olsa.
karanlık ve derin bir sükût idi kar,
acısı uzardı, sevinci kısa;
şimdi dilerim yine yağsın, buz kessin ortalık,
buz kessin, karayel essin, her bir şey tükensin.
bilirim helâke gidecek ben,
kalacaklar arasında sensin.
yetmez mi, "hüzünler perisi" yetmez mi?
sana bir "inşirah sûresi" neşesi
bana bir "yâsin" sessizliği.
nickini şiirden alan herkes gibi potansiyel sempatimi kazanmış yazar. henüz entrysini okumak nasip olmadı ama olsun kısmetse o da olur inşallah. hoşgel. *
evet aslında buraları pek benimseyemedi kendisi.
halbuki şöyle bi şiir vardı.
"bi dakka arkadaşlar diyecektin hani?
memleketi cennete çevirecektik hani?"
memleketi cennete çevirecektik hani kısmı özellikle.
tabii bunu anlatmak zor. neyse entry giderek minimalistleşiyor burada bi manevra yapayım.
aynı zamanda oğuz atay'ın tutunamayanlar kitabını okumamış olsa da ona şu satırlardan dolayı da bir tutunamayan diyebiliriz:
''bana kitap kurdu, boş hayaller kumkuması hayatın cılız gölgesi gibi sıfatlar yakıştırılabilir. şövalye romanları okuya okuya kendini şövalye sanan don kişot'a benzetebilirsiniz beni. yalnız onunla bir fark var aramda: ben kendimi don kişot sanıyorum. kitaplardan, yaşantılarım için yararlanamadığımı ve kendimi bir biçime sokamadığımı da yüzüme vurabilirsiniz. ne yapabilirim? kitap okumakla, manavın beni aldatmasına engel olamıyorum bir türlü. manava inanmadığım halde beni aldatıyor namussuz. ya inandığım dostlarımın beni aldatmasını önlemek: büsbütün imkânsız bu. dostlarım alay ediyor benimle. bu çocuğun sonu ne olacak, diyorlar. hiç olmazsa kitaplardan kitaplar çıkarmalıymışım. bunu da yapamıyorum, yazamıyorum. kitapları işimde kullanılacak bir mal gibi göremiyorum: kapılıyorum onlara.'' (oğuz atay- tutunamayanlar)
yine de hoşgeldinlerinize teşekkür eder,
saygılarını sunar.