görüntü kalitesi berbata yakındı. onun dışında ilk yarıda cidden tırstım hatta ileri gidiyorum gözümü kapatacak kadar korktum. renai nin çöp atmaya çıktığında içerde dans eden birini görmesi beni benden alan sahnedir.
yalnız ikinci yarı tam bir fiyaskoydu, hele kırmızı suratlı abinin mekanı oldukça gülünçtü. biraz elm sokağını andıran mekan yukarda iş yapan abinin fredy benzerliğiyle gülünçlükte tavan yaptı. evlatları tarafından kurşunlanmış aileye ve porselen makyajlarına koca bir 'ya bi siktir git' çekiyorum. finale gelince illa bir cıngıllı son olmalı diyenler için tatmin ediciydi belki ama daha iyi olabilirdi.
Kesinlikle sağlam bir konusu olan film.
Patrick Wilson' ı bu filmde izlemek harikaydı. Oyunculuğunu da beğeniyorum zaten kendisinin. Hoş adam vesselam.
Çok yakın bir arkadaşımla birlikte akşam üzeri gittik filme, tenha bir sinema idi.
Salona girdik, sadece ikimiz vardık.
La ben öyle her filmde gerilen biri de değilim ama etraftan çatur çutur sesler geliyor, ikinci yarıda yusufum yusufum demeye başladı bizim kız.
Yeminle korktum ya.
Ha ama o kırmızı suratlı şeytan filan çok komikti.
Sesler, efektler ve ışıklar gayet güzeldi; korkuyu tetikleyenler bunlardı daha ziyade.
Astral seyahatle ilgilenen insanlar filmden daha fazla keyif alacaklardır tahmin ediyorum; benim asıl ilgimi çeken buydu çünkü filmde.
izlemenin vakit kaybı olmayacağı, sağlam bir ses sisteminin bulunduğu karanlık bir mekanda izlenmesi gereken, insanı korkutmayı başarabilen film.
astral seyahate meraklıysanız, bu filmi izleyin. meraklı değilseniz de, izleyin. gerim gerim gerildim gecenin bi vakti. yalnız o yaşlı karıya yazık oldu.
tavsiye üzerine izlediğim fakat içerisinde tavsiye edilebilecek bir zanaat bulamadığım korku filmi. bilgisayar oyunlarıyla görüntüyü desteklemek isterlerken çok daha sıradan bir hale getirmişler, oyunculuklar zayıf, konusu her on korku filminin sekiziyle aynı... lafın kısası sadece zaman kaybı olan film. gece tuvalete ışığı yakmadan gir, muhtemelen daha çok korku verir.
son yıllarda izlediğim en iyi korku filmlerinden biri. konu zaten güzel. herkesin son yıllarda merak ettiği bir konu astral seyahat. tabi efsanelerle de dolu. bu efsanelerden biri de ruh bedenden ayrıldıktan sonra vücuda tekrar dönemeyip komada kalması. internette bazı forum tarzı yerlerde de şuan çok popüler. ben iyi bir reklamla paranormal activity kadar ünlenebilirdi. ayrıca elise adlı kişi devil filmindeki yaşlı kadına çok benziyor gibi geldi. insan gözlerine bakınca ürperiyor. efektlere iyi çalışılsa daha iyi olurmuş. yine de izlenir bir film.
tamamiyle vasat bir korku filmi.sinemadaki ses sisteminin ve efektlerin yardımıyla 1-2 sahnede bir sıçrama oluyor ama ee o kadarda olsun.işin garibi korkudan çok güldüm bu filmde, komik öğelerde bol .
--spoiler--
hele o güzel yüzlü teyzenin,taktığı maske neydi öyle, sivsirisinek gibi *
--spoiler--
ilk yarısı klişeden geçilmeyen bir filmdi leing whannell beni hayal kırıklığına uğrattı diyerek çıktım yarıya artık bağlayamaz bok gibi olmuş nerde testerenin felsefesi nerde ölüm sesizliğinin kurgusu hani o filmlerde bi konu vardı klişe şeyler o kadar yoktu ve diyordunuz bu adam bağlar bi yere bunu bende dumhura uğrarım ama yok bu filmde bağlayamaz dedim neyse ikinci yarı başladı biraz ilerledi konu değişmeye başladı bi mana geldi adam filmin başında ki gereksiz boş muhabbet tarzı konuşmaları bile bağlamaya başladı vay bee dedirtti gene bana.
Çok korktum şöyle tırstım gece su içmeye gidemedim filan değildi bi testere elbette değildi ama güzel bir filmdi bu kadar klişe bi konudan ancak böyle film yapılır diyorum korku filmi sevenlere ilginc bi konu(astral seyahat)görmek isteyenlere tavisyemdir.
sonunda "sonu" kötü biten bir film izlediğim için mutluyum. yer yer korkutmuştur. sonu da şaşırtmıştır. hani böyle amerikan klişesidir. cinlerden, perilerden kurtulursun sonra o mutlu mesut yaşama devam edersin. o tabuyu kırmışlar.