başlıkta derdimi anlatamadığımı hissettim. biraz daha açayım. zaten entry ne içün var di mi ama? demek istemem o ki üzerine üzerine kararlı ve cezbedici adımlar atan o davetkar kadınların, "kadın" kelimesinin hakkını fazlasıyla veren o tanrıçaların bize hissettirdikleri üç aşağı beş yukarı aynı. aynı heyecanı duyuyoruz, aynı fantezilere yelken açıyoruz. fakat beynimize kan sıçratan yürüyüşlerinden mütevellit beyin fonksiyonlarımız aksadığındandır belki, onların o esnada ne düşündüklerini hiç merak etmiyoruz. benim gözümün içine baka baka yaklaşan o hatunun aklından ne geçiyor acaba? o herkese nasip olmayan güzelliğe bir nevi taçlık vazifesi gören o kafanın içinde ne tür fikirler dolaşıyor? çıldırayazıyorum.
