hastalık anıdır o. yakınlarının da bildiği ama o kişiden sakladığı, kişinin kendinin bildiği fakat yakınları üzülmesin diye onun da onlardan bildiğini sakladığı bir sırdır. kutuyu kimse açmaz. açamaz. cesaret ister. hiç kimse kimseye sen öleceksin kanka, anne, abla, baba diyemez. o kişi de, kızım, oğlum, karıcığım, baba; ben ölüyorum; buraya kadarmış diyemez. o sır öyle, sırrın bitimi olan ölüme kadar yani o ana kadar kalır. bir nevi hastayla yakınları arasında danışıklı dövüş, dövüş tuhaf durdu; oyun oynanır. fakat zevksiz bir oyun.
o an aklında kendini sıktığı ne varsa onları düşünecektir önce. yarım kalmışları. anne gelecektir akla. çünkü en çok düşünenin anne olduğu hep nettir. sonra üzülecektir. iyi adamdım lan ben diyecektir. sonra diyecektir ki, neden şimdi ya neden ben? küsecektir neye küstüğünü bilmeden. ve büyük bir his, yokluğa yaklaşmak.bunlar saliseler içinde cereyan edecektir.
sonra uyanacaktır. ön koltuktan arka koltuğa geçmiştir :p kulakta hafif bir kanama harici iyidir. ulan iyi yırttık bee deyip resetlediği hayatına sıfırdan başlayacaktır!
inceden Bir Hassiktir ifadesi olur insanın yüzünde , hadi ya şimdi mi yok artık, baktın Azrail hadi Atta gidiyoz dediğinde Varsa okadar zaman dua etmeli insan. Sonrası Sonsuzluk Zaten.Sura üflenene kadar bekle.
bir kere paraşütte iken yaşamıştım benzer bir olay. ama hiç hayatım film şeridi gibi geçmedi gözümün önünden, ışıkta görmedim, sadece o sıcakta üşüdüğümü hissettim ve geldiğimi haber etmeye başladım.