bu dönemde yaşayan ve çocukluğunu özlemeyen insan yoktur sanırım. herşeyin git gide banelleştiği ve değerini yitirdiği günler yaşıyoruz artık.. Her karşına çıkan yalnış insanda,sınavlarla boğuştuğun,ailenle tartıştığın,arkadaşlarınla küçük şeylerden zevk almak yerine hep daha fazlasını istediğin,sevdiklerinin seni seviyorum derken yalan söylediğini öğrendiğin,artık aşkın sana mutluluk yerine acı verdiğini hissettiğin,gözlerindeki parıltının yerini gereksiz bir hüzün aldığı,hiçbir şeyin artık zevk vermediği,insanlara güveninin azaldığı,yaralarının günden güne derinleşip arttığı zamanların hepsinde çocukluğunu anar ve tekrar çocuk olmak istersin.
çocuklara alınan oyuncaklarla önce büyükler oynar... yaşar kemal anlatıyordu. çocukluğundan kalma bir istek olarak, tepelere çıkıp çocuklar gibi uçurtma uçurtmak, topaç çevirmek istiyordu... demek ki her yaşta çocuk olamak istiyor insan...
Çocukken mutluluklar uzundur.Büyüdüğümüzde ise sadece anlardan ibarettir.Öyle tasasız koşturulan günler yoktur,sürekli sevgi sözleride duymayız.Günlük işlerin telaşında,ayrılıklarda,hayatın kötü süprizleriyle herkes kadar yüzleşince çocuk olmak isteriz.
kimilerinin hiç yaşamadığı andır.
hem çocuk olup ne olacak, kendi kendine yetemezsin, sorumluluk vermezler, fikrin olmaz, sözün geçmez, harçlık peşinde koşarsın, harçlığı alırsın kız peşinde koşarsın, o kadar okul bir daha okunacak, imkanlar desen kısıtlı * ve bilumum antin kuntin şart daha.
sadece yemek, içmek, yan gelmek için çekilmez yahu bir tur daha.*
kaybetiklerine bakınca geriye dönesi geliyor insanın çocuk olmak istiyorsun tekrar, plastik topum tellere takılıp patladığında çektiğim acıyı, atari kolu bozulduğunda sinirlenip annemin bacağına yapışıp ağladığım günlere dönmek istiyorum. ama yine bu akıla ve mantığa sahip olarak.
gördüğüm tüm it dalaşmalarını görünce tekrar çocuk olmak istiyorum.