küçükken güneşin kavurucu sıcağını önemsemeden iki sokak aşağıdaki bakkala gitmiştim. hemen cipslere yönelip içinden taso çıkan ve boş yok yazan bir cipsi alıp eve koyuldum. cipsi açmadım çünkü mahallenin çocukları hem cipsimi bitirir diye korkmuştum hemde tasomu alırlar diye. neyse eve gelir gelmez cipsi açtım ve gözlerim doldu boş yok yazan cipsten taso çıkmamıştı.
mecazi dir. planların şaştığı anlar dır. hayatınızın devamında vakit geçirmeyi görmeyi umut ettiğiniz bir kimseyi kayıp edebilir veya yatağa bağlı kalmasına sebep bir kaza geçirdiğini görebilirsiniz.
nekir ve menkür : es selamu aleyküm.
bendeniz : aleyküm selam (öldüm galiba) toprak sesleri eşliğinde..
üstünde çok çalışıp, hatta kedinizi karşınıza oturtup bir insana anlatıyormuşçasına prova yaptığınız sunumun; seyirciler tarafından dinlenmemesi. bayık gözlerle sağa sola bakmaları, esnemeleri.
hayatımda en çok değer verdiğim insanın sigara içtiğini farkettiğim andır. sonra emin olunca tamamen yıkıldım. sigaranın zararlarını anlatma amacıyla çekilmiş onca fotoğraf aklıma geldikçe boğazımda bişey tıkanıyor. olup olmadık yerde ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. benim içim küçücük bir kağıt parçasıyla eli kesilince yanarken onun gözünde bu kadar mı değersiz hayatı? yazık ya, ikimize de yazık...
edit: artık az da olsa ben de içiyorum. günde 1-3 tane arası. insanoğlu garip... halbuki bu entryi girerken nasıl da nefret ediyordum sigaradan. şimdi müsait olsa ortam da yaksam bi tane...
yazlıkta sabahın köründe "balık tutacağız" diye kalkıp, tam evde çıktığımızda pakette 2 dal sigaranın kaldığını fakedip yaklaşık 4 saat bakkalın açılmasını bekleyip, o gün de balığa çıkamamak.