sınavın nedeni budur zaten genç.
ben on numara kulum ama benim istediğim bir tane duam var oda kabul olmuyo diye isyanları oynarsan ozaman siki tutarsın işte.
ihtimali bile soz konusu olmayan bir mevzudur. ama aninda kabul gormezse, yani kisinin istedigi sey, istedigi anda gerceklesmezse aceleci ve nankor insanoglu icin isyan etmeye bir sebep olur..
ama bilinmeli ki dua, dua gibi oldugu surece allah teala'nin vaadi gerceklesir;
Darda kalanların, kendisine yalvardıkları zaman duasını kabul eden ve onları sıkıntıdan kurtaran kim? *
Kullarım sana beni sorduklarında, (bilsinler ki) ben onlara çok yakınım Bana dua edenlerin dualarını kabul ederim. **
allah dualara icabet eder. samimi oldugu surece hepsine eder fakat her zaman bizim istedigimiz yonde etmeyebilir.
bazen, edilen dua kulun hayrina olmaz. boyle olunca allah o duayi ahirete saklar. kulunun hayrina olarak icabet eder. bu sebeple dua edildiginde hayirli olan istenilmelidir. hayri yaradan bilir cunku..
vaktini erteler ya da.. aninda kabul olmaz da bi sure sonra olur.. ama olur! o kadar cok yasadim ki bu lûtfu... hic ihtimal gorulmeyen seyler oldu hayatimda...
alemlerin rabbine sukurler olsun!
vermek istemeseydi istemek vermezdi cümlesini hatırlatan ve tembel insanın bir dua ile istediğine ulaşacağını düşünmesi sorunsalıdır. hem çalışıp fiili duayı tam yapmalı hemde ciddi bir samimiyetle istenmeli, sen bir iş verenin yanına girdiğinde işi koparabilmek için nasıl kırk takla atıp adamı inandırmak için çabalıyorsan bunda da çabalıyacaksın, istese o anda da verir ama senin o'nun katındaki kredine bağlı.
tanrının koyduğu kahpe doğa kanunlarının tanrıyı ve kulunu yenmesidir. doğa kanunlarının tek güç olduğunun, tanrının evrene müdahale etmediğinin kanıtıdır. tanrıdan ve dünyadan nefret etme sebebidir.
"insan hayra dua eder gibi şerre dua eder. şüphesiz insan çok acelecidir." * ayeti gereği, allahı'ın duaları, bazen kabul etmemesinin çok da iyi olduğunu savunabileceğimiz durumdur. bir yerde allah ın rahmetidir. allah, yarım akılla, cahillikle kendisini zarara sokacak isteklerde bulunan kulunu korumaktadır.
bir de tabi ki ömrü boyunca sadece darda kaldığı zaman allah ı hatırlayan kuluna da allah'ın bir uyarısıdır bu.
hiç bir şey kaybetmeyen insandır.bu dünyada basit bir şey istersin kabul olmaz ama sen ettiğin duanın mükafatını ahirette alacaksındır.dua ette oraya kalsın.
kişinin her işte bir hayır vardır, mükafatını ahirette alacaksın, hayırlı değilmiş, tanrı seni duyuyor merak etme gibi saçmalıklara inanamayacağı ve öfkeleneceği bir durum.
"her işte bir hayır vardır. bir kapı kapanınca, diğeri açılır" düşüncesi ile, "sesimi duyan yok galiba aslında(?)" düşüncesi arasında gidilip gelinen zamandır.
Hasta ve Doktor münasebetiyle örnek verilecek olunursa, hastanın aslında mevcut hastalığına iyi gelmeyecek bir ilacı ısrarla istemesinin, ama doktorun o ilacın ona iyi gelmeyeceğini bilmesinden dolayı ilacı vermemesinin oluşturduğu duruma benzeyen bir durum olabilir. Insan ilmi cüz'idir, bütünü göremeyebilir.
allaha tevekkül eden insan, kalben ona teveccüh etmiş demektir. bu teveccüh, başlı başına bir salih ameldir, bir ibadettir. istenen dünyevî maksat gerçekleşsin veya gerçekleşmesin, uhrevî mahsûl alınmış; ruh, huzurun zevkine ermiş, allahı anmanın safâsını sürmüştür.
