bir insana mutluluğun kapılarını direk açma potansiyeli olan fakat ülkemizde pek mümkün olmayan olay.
mutlu bir şekilde çalışmak, güzel şeyler ortaya çıkardığına ve sabahları boşuna uyanmadığına inanmak... güzel şeyler bunlar.
ancak bizimki gibi genel itibariyle insanlara oryentasyon sağlamaktan ziyade iliğine kemiğine kadar sömürülmenin onlara hak görüldüğü ülkelerde çok düşük bir ihtimal.
yalanlarla dolanlar, hilelerle dolu sınavlarda sınanırsınız, gençliğinizi heba edersiniz, bir de kazanamadığınız vakit sanki namussuzca bir şey yapmış gibi bakışlar ve düşüncelerle muhattap olursunuz.
yıkılan hayallerinizden kurtulmak için tek yolunuz kalmıştır... acilen askerliği bitirip, ne iş olsa yaparım abi moduna girmek.
sonra 600-700 veya en fazla 1000 liraya bir yerlerde çalışmaya başlarsınız ve modern kölelik için insanlar size destek verirler. eşşekler gibi çalıştığınız günün sonunda bir dakika bile kafa dinleyememeniz için evlilik ve çocuk baskısı yaparlar.
zamanla tek dostunuz antidepresanlar olmaya başlar.
sevmediğiniz işe mahkum olmanız bir tarafa, sevmediğiniz bir hayata da mecbur olmuşsunuzdur artık ama herkes mutludur bu saatten sonra. öldüğünüzde artık ''iyi bilirdik'' demelerine sebep olacak kadar kölesinizdir.
insanın sevdiği işi yapması... insanın sevdiği hayatı yaşaması... imkansızdır bu ülkede.
insanın sevdiği iş kısa sürede getirisi fazla heyecanı yüksek bir iştir. bu da sayılı miktarda iş dallarından oluştuğundan pek olası değildir.
NOT: istisna olarak çocukluk hayali olup şu anda o işi yapanlar hariç tutulmuştur bu genellemede.
çogzel, içi kıpır yapan, dünyada barış, çocuklar ölmesin, hamile kadınlara otobüste yer verilsin, yaşlılara saygı gösterilsin nazenliğinde mutluluk kompenantlarıdır.
sabah uyanıp isteyerek işe gitmek, iş yerinde huzur demektir.
yılların verdiği yorgunluk yer yer olacaktır ama istenilen işi yapma hazzını hiçbi şey sollayamaz.
üniversite tercihleri yapacak genşler dinleyin hele, yazmayın ailenin direttikleri yerleri. sizi mutlu eden yerlere gidin. yüreğinizin sesini dinleyin. **
kesinlikle insan psikolojisi üzerinde çok büyük önem taşır.
sevdiğin işi yapıyorsan mutlu olursun.
mutlu olursan mutlu edersin.
verimli olmakla eşdeğerdir.
zamanın çabuk geçmesi ve işten başka bir şey düşünmemek için birebirdir. sevmediği işi yapan insanların canı her zaman daha çok sıkılır. ama eğer işini seviyorsan geç çıktığında bile bu sana rahatsızlık vermez.
klişedir. gereksiz önermedir. bir kere para varsa her işte çalışılır. şimdi ben sevdiğim iş bana 1000 lira, sevmediğim 5000 lira verirken gidip sevdiğim işi mi yapacağım? komik. yıl olmuş 2011 sevdiğin işi yap, istediğin bölümde oku yalan bunlar. nerde para var gidin yerleşin.
sex film izleme dans etme gibi durumlardan para kazanılmasıdır işin içine mesai saati zorunlulugu girdiğinde bunlar bile zevk vermemeye baslar eziyete donusur.