her amerikan filminde rastlanabilecek bir durumdur. bunu yapan elemanlar genelde kafayı 3 e vurur. aynada kendine uzun uzun bakıp* mutsuz olduğunu farkeder.
yapılan bir araştırmaya göre genelde zeka seviyesi yüksek insanlar tarafından yapılıyormuş. ama birkaç defa denediğimde, hatta berber sonrası denediğimde kendimi geri zekalı gibi algılamıştım. bu da böyle bi anımdı.
Neredeyse her insanın çocukken bir kez denediği eylemdir. Durumu fark eden anne kıyameti kopartabilir. Gerçi ben saçımla birlikte kaşımı da babamın jiletiyle kesmiştim... neyse karıştırmayım.*
güzel bir aktivitedir, insanı rahatlatır.
pişman olmak istemeyenler kahkül kesimiyle yetinebilirler*.
zamanla el alışkanlığı oluşur ve sonuç insana kendini iyi hissettirir.
bir kaç sene öncesi banyoya faullerimi düzeltmek için girmem, ancak daha sonra az oradan az buradan diyip saçımı mahvetmem, bunun sonucunda boynuma kadar gelen saçlarımı permatik ile sıfır numaraya vurup,yeşilçamdan fırlamış pavyon fedaisi gibi dazlak bir kafayla banyodan çıkmam ile sonuçlanan hadise.
yaklaşık olarak 4 senedir yaptığım şey, hayır kuaföre berbere verecek paramın olmamasından dolayı değil, kendimi ifade özgürlüğüm. beni taniyanların çoğu saçlarımı kendi kendime kestiğimi bilir. bazen bok gibi oluyor, hele benim saç-sakal kesme makinemi kaydırma vahşetim var ki, iki ayda bir illa ki yaparım; ama bundan vazgeçicek gibi değilim. bazen piskopatlık gibi gelse de, enteresan aktivite.
kıvırcık saçlılar için sorun çıkarmaz, en çok 1 yılda eliniz alışır, nereden ne kadar keseceğinizi öğrenirsiniz.
bu işin temelinde şu vardır, aynaya baktığınızda "lan şekli bozulmuş saçın" deyip, elinize makası aldığınızda dönüşü olmaz, çünkü en az 1 hafta o saç bombok duracaktır kestiğinizde.
en iyisi saça asla bodoslama dalmamaktır.
yoksa gider bütün özgüven en az 1 hafta.
evinde saç traş makinası olan herkesin yapabileceği şeydir. fakat öyle çok model çeşitliliği beklemeyin, en fazla 3 numara yaparsınız ya da sadece yanları kesip amerikan traşı diye tas kafa gibi dolaşırsınız.
klişenin kralıdır bu. hatun kişimizin başından bir olay geçmiştir. hemen gider tuvalet aynasının karşısına saçlarını kesmeye başlar. kamera bi hatunun suratındadır bir de kapının dışında. burda unutulmaması gereken ise işbu hatun kişinin simsiyah saçları olmasıdır.
Bunalımdayken birçok defa yaptığım eylem.Sonrasında yaptığınız rezaleti görüp sürekli aynaya bakma isteği duyarsınız.Bu da düşündüğünüz şeyi unutmaya,kafa dağıtmaya yarar.Ama yanlış kesimden dolayı soluğu kuaförde alırsınız.Ve eski saçlar hayal olur..
en iyisini yapandır.kuaförde yıkama kesim ve föne ayrı ayrı para vermek yerine en uygununu seçen kişidir.kuaför saçımızı keserken tereddüt edeceğimize kendi işimizi kendimiz görmemiz kesemiz içinde en faydalı olandır.
Öğrenci iken yurtta yaptığımdır. Sonraları "kardeş sen kendi saçını kesiyorsan benimkini de kesebilirsin, keser misin?" sorusunun akabinde bunun bir benim açımdan gelir kaynağı haline gelmesidir. *