baban için ambulans çağırmaktır. daha sonra elleri kocaman o adamı sedyede görmektir üstünde ne işe yaradığını bilmediğin kablolarla. kocaman ellerin senin küçük bilinen ellerinde buluşması. artık küçücük ellerin kocamanlaştığı andır.
kişiliğin bulmuş bir insanın kişiliği bir daha değişmez.kaldırılması güç olaylar, hayal kırıklıkları, tecrübe... gibi etkenler kişiliğe olumlu yada olumsuz bir etki yapabilir, yahut hayat damarından giren bazı olaylarda ise kişilik tamamen değişmiş gibi görülebilir.etkisinden çıkılınca sarhoşluktan ayılırcasına tekrar ortaya çıkar.aynı zamanda baskı sonucuda kişiliği bastırıyor da olabilir.fakat bu değiştiği anlamına gelmez.bu gibi olaylar çeşitlenebilir, gerçek kişiliğe olumlu olumsuz katlılar eklenebilir fakat insan neyse her zaman odur.*
babanın ölüvermesi. ardından çok yakın akrabalarımızın onca acı içerisinde, leş kargaları gibi saldırmaları. rahmetli babama borcu olanların hepsinin bunu inkar etmesi. alacağı olanların ısrar etmeleri.
ağır bir hastalık süresince, bizim zaten belli bir borca girmiş olmamız. pek çok şeyi satmamız. sanki babam ölene kadar gözümde perdeler varmış. lay lay lom yaşarmışım lan. hayat çok orospu çocuğu bir şeymiş. neymiş bunları yaşadık ya, olgunlaşmışız. sikeyim böyle olgunluğu. saçlarım döküldü lan. ben şimdi itin teki oldum. ben de acımasızım. ama hak edene acımasızım. yamyamlık edemem. değiştim evet. hemde öyle bir değiştimki. yaşlandım. anamı daha çok seviyom artık. akrabalardan mecburen nefret ediyorum. bi ara akıl hastası olduğumu söyleyenler falan oluyordu. şimdi iyiyim herhalde. kötüysemde ne yapayım. durum bu.
hani bir yolda giderken o yolun bittiğini görürsün. önünde koca duvar ve senden başkası yoktur. ama devam etmen gerekir. işte o noktada yol ayrımına gelmişsin demektir. sen burda kıvranırken, duvarın üstünden mi atlasam, dinamit mi patlatsam diye dövünürken birşey olur yolunun yönünü değiştirmen gerektiğini anlarsın. için acır. orda öylece kalmak, o duvarın kalkacağını ümit ederek beklemek istersin. ama kalkmaz, durur o engel orada öylece. sen değişmeden hiç birşeyin değişmediği noktadasındır çünkü. hiçbir şey yapmadan öylece beklemek ve bunun adına yaşamak demek, gerekli değişimi yapıp yoluna ve yaşama devam etmek işte bu yol ayrımında neyi seçersen o olursun.
kişilik tamamen değişmez. özünde hep aynıdır. sadece yaşanılan deneyimler kişilikte oynamalara neden olur. bir nevi yama yapar kişiliğe ama güneş balçıkla sıvanmaz. yaydığın ışığın rengi hep aynıdır.