okul birincisi olacakken okula sonradan gelen orospu çocuğu müzik öğretmenin sizleri tanımadığım için notarınızı diğer derslere bakarak verecem diyip sonra bütün sınıfa beş vererek sana üç vermesidir . bu durumda diğer derslerin notunun kaç olduğunu söylemeye gerek bile yoktur. ayrıca bu vatandaşın sizin adaşınız olması da erken yaşta alkole başlama sebebidir.
arkadaşlık dostluk sevgililik veya o bu şu fark etmez, tüm bunlarda hiçbir hiçbir hiçbir insan evladının sizin düşündüğünüz gibi çıkmaması, mutlaka sizi üzecek bir yol bulabilmeleri, siz ne kadar çabalasanız da sizi yok saymaları.
kuş tutsanız neden bu kuşun kanadı beyaz değil demeleri.
yıllarca duygusal, naif, hassas, içli, yalnızlıktan, sevilmeyeceğinden korkan, her zaman damlamaya hazır iki damla gözyaşınızın olduğu bilinen, hep birilerini mutlu etmeye çalışan ve buna mecbur biri olarak bilinirsiniz, kendiniz bile öylesiniz sanırsınız...
bir gün, hayatınızı paylaştığınız kişinin işini gücünü sömüren, geçmişinizi ve geleceğinizi birilerinin rant unsuru yaptığını, farkında olmadan köleleştirmiş olduğunu, ağır maddi yıkım verenlerin, haysiyetiniz onurunuz konusunda da acımasız olduğunu, böcek misali ezip, sizi yok etmek isteyenlerin olduğunu öğrendiğinizde,
yapılan zulüme boyun eğmemek adına; o ürkek ve küçük kızın yerini; korkusuz, koca yürekli, gücünü yalnızca bir'den alarak dünyaya da pisliğe de kötülüğe de, harama da, zulme de, ahlaksızlığa da kafa tutan, erkekliğin parayla pulla mavi hüviyetle olmadığını gösterip, yolundaki yılanları çıyanları temizleyerek boyun eğmeyen ''kadın'' alır.....
yıllardır güvenilen bütün sırlarınızı paylaştığınız yediğinizin içtiğinizin ayrı gitmediği arkadaştan kazık yemek.
bu insanın dışa dönük bir kişiliği varsa kendini çevresine kapatır. kimseden kolay kolay yardım istemez ve asla başka biriyle özelini paylaşmaz.
aldığı en büyük olumlu ya da olumsuz darbelerdir. hayat tarafından bir tane vurulur ve kendine getirilir ya da kendinden bambaşka bir kalıp haline getirilir insan. ağzı yüzü yamulur ya da bozukluk sonrasındaki düzeltme ilk halinden çok daha iyi olur.
karşındaki insanı adam eder, manen belirli bir seviyeye gelmesini sağlarsın. en azından sen olmasan atlatamayacağından emin olduğun badireleri onunla beraber, ondan şiddetli şekilde atlatırsın, atlatmasını da sağlarsın... o gülünce ondan çok gülersin, o ağlarken ölüm gibi geçer zaman, ödün verirsin, kıymet verirsin, moral verirsin, destek verirsin ya hani sözlük. fakat bir gün bakarsın ki o insan aylar boyunca konuşmaz. işi çıkar seni erteler, uyuya kalmıştır seni erteler, üstüne düşmezsinbir süre sonra pek. aylar sonra "niçin böyle oldu?" diye konuşmaya kalkarsın ve aldığın cevap, "ortak tanıdığımız x kişisi bana y sözünü sarfetti ve sen müdahil olmadın." olur ya hani. ve dersin ki, hiç onda olmamışım. hiç yokmuşum meğer. ya da o yokmuş da ben kendi kendimi yemişim aylarca. sonra sözlük, değer vermeye korkar olursun. her insan sadece insandır senin için. doğmuştur ve ölecektir. dönüm noktanda nokta koymuşsundur çoktan sözlük, maske takmayı öğrenirsin. yüzüne değil de yüreğine hani.
travmatik olaylardır. film izlemek,kitap okumak kişiliği değiştirmez yalnızca ruh haline başkalaşım kazandırır ve sonra geçer herşey aynı tas aynı hamam.
kişilik tamamen değişmez. özünde hep aynıdır. sadece yaşanılan deneyimler kişilikte oynamalara neden olur. bir nevi yama yapar kişiliğe ama güneş balçıkla sıvanmaz. yaydığın ışığın rengi hep aynıdır.