"ya ben bugün biraz fazla yedim, ondandır." gibi bahanelerin tükendiği; kemerde bir delik geriye gitmenin artık kaçınılmaz bir son haline geldiği; kahır bela anlardır.
hemen mucize diyetlere başlanılır. ayna karşısında, göbeği içeri çekerek uzun uzun zaman geçirilir. zordur yani...
uzun süredir görüşülmeyen arkadaşların, akrabaların '' sen kilo mu aldın ? hıı almışsın almışsın.'' demesiyle yüze tokat gibi vurulduğu andır. Hiçbir dram filminde o hüzün yaşanılamaz. Küçük Emrah'a bağlanır.
ouuvvvv amaaan tanrım hemen bir şeyler yapmalıyım dediğim an. karında şişiklik hissedilir ve o karın aç olsanız bile inmez. sonra bir süre yemeği kısarsınız, şişlik yavaş yavaş inmeye başlar. sonra yine salarsınız, sonra yine şişer, sonra hep böyle tekrar eder ve hep aynı kiloda kalmayı başarırsınız.
yanakların belirginleştiği andır. kiloyu ilk önce yüz bölgesinden alan bir insan olarak hemen farkeder kendimi spora verip daha fazla kilo almaktan kurtulurum.
Benim tek kıstasım kemerdeki deliklerdir. Beş adet deliğin beşincisine kadar ulaşırken bir anda üçte kalıyorsam aynaya bi beş dakika kadar baka kalıyorum, hayata küsüyorum adeta.