imkanı olsa, insanın kendisini ölümün eşiğine getirecek kadar dövmek istediği anlardır. bunlardan biri, değer verdiğin, hayatında bir zamanlar bir şekilde yer etmiş güzel bir insanı, gerçekten fazlasıyla üzmüş olduğunu ve elinden bir şey gelemeyecek şekilde üzmeye devam ettiğini anladığın an'dır.
yakın arkadaştan zamanla hoşlandığı andır. gözüm kör, kulağım sağır olsaydı da, beni arkadaş gibi seven, güvenen arkadaşıma bunu yapmasaydım der insan kendine.
Koltuk alti rolonunu surmeyi unuttugunuz anlardir. Kokmadiginiz halde, kokuyormus gibi hisseder ve insanlardan uzak durmaya calisirsiniz. O kadar giciktir ki, surekli kendi kendinize soylenir ve kufredersiniz.
bir çuval inciri berbat ettiğimiz anlardır.
- aşkım bu romantik aksam için teşekkür ederim bunca zahmete katlanmışsın.
hediye için teşekkür ederim, ooo bunun üzerinde leyla yazıyor.
- hadi ya ver bakayım hediyeler karışmıs ben bunu diğer sevgilime almıştım.
-şırakkk.
hayatınızda bütün çelişkilerden yoksun kaldığınızı, eskiden söylediğiniz şeyleri aynı şekilde halen savunduğunuzu, kısacası kendinizi yıllar içinde geliştiremediğinizi ve düşüncelerinizi olgunlaştıramadığınızı anladığınız anlar.