geçmişi düşündükçe duyguların daha da bir kabardığı,
aynaya farklı bir bakışın atıldığı,
sorumluluk duygusunun omuzlarda daha da bir ağırlık yarattığını hissettiğimiz anlardır.
bugün basketbol maçında havalı bir turnike atacakken topuma dokunup dengemi bozan elemanın peşinden faul yapmak için koşup yetişemeyince vazgeçtiğim an. valla yoruldum, allahından bul pezevenk dedim. zaten bloğu yedi sonra canım. *
salya sümük ağlarken ellerini suratına götürüp bir ıslaklığa tanık olmasıdır ve ''aaa sadece yüzüm yaşlıydı ama ellerim de yaşlandı'' demesidir insanın.
18-20 yaş arası arkadaşlar 'hadi clup a gidiyoruz gelmiyo musun?' dedikleri zaman, 'yok erken uyucam bi halsizlik var üzerimde' demek. bu cevabı vermenin asıl nedeninin halsizlik,ağrı falan değil düpedüz gürültülü ortamlara artık tahammül edemiyor oldugumu anlamam.*
daha dune kadar teyzemin yanında boklu bezini degistirdigi kızın, atletsizim diye iceri gelme demesi. icimden vay be zaman harbiden su gibi geçiyor dedim.