enayi gibi durmadan onun için uğraşırsın, didinirsin, annenden babandan azar yersin onun yüzünden. sonra bir bakarsın, verdiğin emeklerin hiçbirine değmediğini anlarsın. kendini aptal hissedersin, pişman olursun. tekrar tekrar aynı hataya düştüğün için kendine kızarsın. ondan ve kendinden nefret edersin.
kulaklıkları çıkardığım her saniye kendimden nefret etmem için bir sebebim mutlaka vardır o yüzden hep müzik dinlerim. müzik dinlemesem bile kulaklıklar kulağımdadır. bu yüzden kendimden nefret etmem.
evde saçma sapan bir ortamda herkesin kafası güzelken bi süre önce eski sevgilinin sana yaranmak için nasıl u ğraştığını , sana rağmen seni sevdiğini konuşup gülen arkadaşların varsa, bi an gaza gelip bir msjla aylardır konuşmadığın bir zamanlar çok üzdüğün eski sevgiline msj atıp 10 dak. içinde yanına gelmesini sağladıysan gecenin hatta hayatının en büyük aptallığını yapmışsındır. işin kötüsü çocuk aylar sonra gelip hiç bişey olmamış gibi sarılır ve çok özledim seni demiştir yaptıkların için tek bir açıklama istemeden hemde..
o an kendimi iyi hissetmiş olabilirim ama bikaç saat sonra gidince ben ne yaptım diye düşünüp nefret ettim kendimden.
kendimi anlamadığımı farkettiğim, en anlayışsızından haller.
yaşamımın o kesiti ile, kimseye faydamın olmadığını farkettiğim haller.
birilerine, farketmedende olsa zarar verebildiğim haller.
bulunduğu topluma, girip çıktığı ortama göre şekilleniyor olması. sövdürtür geceleri kendisine. asla olmak istemediği bir kişiliğe bürünmek zorunda kalmıştır çünkü.