kardeş, istediği kadar seçilsin yine kardeş sıfatına girdikten sonra belli konularda tartışma ve kavgalar kaçınılmazdır. Önemli olan bunlarla eğlenmek ve aslında dışardaki hayata hazırlanmanızdaki katkısını görebilmektir. Kardeşiniz olmasaydı şu anki kadar iyi laf sokuyor olamazdınız -tabi kardeşi olmayanlar laf sokamaz demiyorum, sadece kardeşiniz bunun gelişimine katkıda bulunur-, ne kadar seçmek isterseniz isteyin -başlığı açanın kaç yaşında olduğunu bilmesem de- belli bir yaştan sonra aslında onu ne kadar sevdiğinizi -eğer ki çok uç noktalarda değilse- anlarsınız. ne kadar yakın arkadaşlara sahip olursanız olun ondan başka kimse sizinle bu kadar aynı mantığa sahip olmayacaktır, er geç bu durumu da göreceksiniz ve ailenize dair onun kadar çok şey bilen de olamayacağı için aslında sizi en iyi anlayan da o olacaktır. olasılıklar olasılıklar olasılıklar... çok fazladır; ama benimki şöyleyken böyleydi, böyleyken şöyleydi de deseniz, birgün en yakın arkadaşınıza "ama anlamıyorsun..." dediğinizde içinde bulunduğunuz mesela ani bir melankoli hàlini uzun uzun anlatmaya üşenebilirsiniz, bu durumda yanınızda o seçseydiniz bilmem kim olmasını istediğiniz kardeşiniz anlaşılabilecek en üst düzeyde sizi anlayacaktır.
he, diyeceksiniz ki zaten başlık bunlara karşı değil, ben seçeyim zaten o seçtiğim de kardeşim olacağı için aynı şeyler onun için de geçerli.
sadece yazmak istedim uzakta kalanlara özlemle... kimsenin gözlerine baktığımda durduk yere gözlerim dolmadı benim, yalnızca abimin gözlerine baktığımda bir insanı bu kadar çok özleyebileceğimi anladım ve hiçkimseyi onun kadar özleyemediğimi...