kumarcı amcanın karısı ve kızının açlık çekmesi nedeniyle ağlayarak evimize gelerek karınlarını doyurması. Şimdi acınacak insan değiller. iyilik bilmezler.
Genel olarak hassas bir insanım ama çocuklar ve yaşlı insanlar söz konusu olunca içim yanar hep. Biri hayatının daha ilk yıllarında çocuk olamadan kalbi yetişkin bir insan kadar acı çekmiş ve bir daha asla çocuk olamayacak minicik bir varlık diğeri hayatının sonyıllarında ayağını uzatıp.torun.seveceği yerde mağdur olan dedeler, nineler.
Bu yüzden esirgeme kurumlarını ve huzurevlerini ziyaret ederim. içim ne kadar yansa da onların elini tutmak azıcık derdini paylaşmak bile insanlığınızın ölmemesi gerekli
dedemi 1 ay önce kaybettim sözlük. dede ve babannesiyle büyüyen bir kız çocuğu için bunun ne kadar zor olduğunu yazmama bile gerek yok.
babannemi alıp geldim köyden en sonunda. durulacak gibi değil artık köyler bile bok olmuş durumda. morali yerine gelsin diye dışarı çıkarıyorum arada ama nafile. dile kolay 56 yıllık hayat arkadaşını yitirmiş bunun yanında benim üzüntüm ne ki...
geçen gene çıktık dışarı bir parkta oturuyoruz. ben ona bişeyler anlatıyorum hiç susmuyorum ama. çünkü sussam ağlayacağını farkettim. en son dayanamadım sordum ne oldu diye. bana uzaktaki yaşlı şapkalı bi amcayı gösterdi, bi an deden sandım keşke o olsaydı di mi? diye sordu.
hiç bir şey demedim diyemedim sözlük . orada ne kadar oturduğumuzu bilmiyorum öylece saatlerce hiç konuşmadan izledik o amcayı.
Aldığı acı haber üzerine dalıp giden arkadaşın gözlerinde ki o acıyı görmek, kırpmadığı gözlerinden damla damla göz yaşları inerken hissedilen çaresizlik.
o an, tam o an yüreğinin titremesi, bu anı hiç yaşamasaydım dediğin o an.
2014 yılında karaman'ın ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kalan 18 kişiden olan tezcan gökçe'nin annesinin şu sözleri içimin acıtmıştı gözlerim dolmuştu.
hani derler ya "dünyanın en kötü manzarası bir annenin çaresizliğidir" işte aynen öyle...
ne kadar temiz ne kadar da saf...
sınavın arefesinde ders çalışmayıp sözlükte takılmak, su ve temiz çamaşır bulunmayan sğuk bir yerdeyken mastürbasyon yapmak, sırf yavşaklık olsun diye birine kötü davranmak.
kurban bayramı'nda insanların ortalıkta hayvan kesmesini, karnını doyuracak bir fırsat olarak gören yoksul teyzenin, insanların "yenmez" diye çukura attığı etleri toplaması. daha sonra kameraya kaydedildiğini görünce de "çekme yavrum, utanıyorum." demesi.
teyzem benim, seni o etleri toplamaya mecbur bırakan, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan devletin, haram yemekten bıkmayan sorumlu (!) devlet görevlilerinin allah belasını versin.
eskiden içini ısıtan biriyle yıllar sonra, bi kafede gözgöze gelmek. ilk his ne hissettiğini bilememektir. ardından bi sızı. kısa süreli ama okkalı bi sızı. sonrası yine aynı hayat hikayesi.