insanın içindeki inanma içgüdüsü

entry4 galeri0
    2.
  1. (bkz: #5133984) bu entryle birlikte ben de bir kaç kelam etmek isterim.
    önce anaya sonra babaya inanılır, birer tanrıdır onlar. daha sonra aya, güneşe, ateşe, ineğe, öğretmene, pop star a, komşuya, sevgiliye, şeyhe dervişe... inanmaya olan sonsuz doyumsuzluk bir türlü tam olarak beslenemez. yetmez çünkü. bunlara olan inanç ın da bir sonu olduğu bilinir. son olmak zihnin nefret ettiği neticedir. inanılan şeylerin de sonlu olduğu keşfedilince sonsuzluğun sahibi ni düşünmeye başlar. sonzuluğun sahibinin bir parçası bir zerresi olabilmek demek, sonsuza ulaşmak gibi gelir. sevdiğini de sonzuzluğa ulaşmak için sever. çocuk doğurmak, bir sanatla meşgul olmak, bir iz bırakmayı istemek, paylaşmak, hepsi sonsuzluğa bir nebze de olsa yaklaşabilmek adınadır. kısacası hiç bir şey karşılıksız değil. evet sonsuzluk gibi sevebilirsiniz ama bu sevginin de sizden sonra devamlılığı olduğunu düşlemenizden ileri gelir.
    inanmak yaşamanın tek sebebi belki de.
    belki tüm bunlardan sıyrılabildiğimizde karşıya geçişi yaşayabiliriz. sonsuz olabiliriz. sonuç olarak orda bir yerlerde sonzuzluk vardır. iş ki ona ulaşabilmek. her şeyden ama herşeyden sıyrılabimekse tek yol!
    2 ...
  2. 1.
  3. hissettigi en güclü içgüdüsü.
    0 ...