tam kalbin olduğu noktada, tam kalbe doğru , dinmeyen bir baskının olmasıdır... ama kalp inadına durmaz ve atar... acı ile yaşamayı bilmek insana has bir özellik...
genelde uzun yola çıkmadan hemen önec içime çöken duygu. denildiği gibi tam kalbin oraya çöker, sanki derin bir nefes alsanız gidecekmiş gibi hissedersini, ama yok gitmez namussuz. mıh gbi çakılır kalır. hedefe varılıp eve girilip sabit duran koltuğa oturunca içinizden uçup gider. ama dikkat, eve dönüş yolunca tekrar yaşanacaktır bu hadise.
nefes almaya çalışırsın; ve alırsın ama vücüduna giren soluduğun oksijendir.
nefes başka bir şeydir. içini yaşam ve umutla doldurandır.
içindeki bitmeyen sıkıntı nefessiz bırakır seni. herhangi bir canlıdan farkın olmadan yaşarsın...
içindeki bitmeyen sıkıntı öldürür seni. yitip gidersin.
o yüzden acilen kaynağı bulunmalı ve düzeltilmelidir. yaşamak istiyorsan eğer..
hayatın bize , yani kalbimize soktuğu korkudur esasında.bir şeyler iyi gitmeye başladığı zaman, hemen bir korku başlar ya bozulursa diye ; bu da tabi insanda stres yaratır.
çevrendekileri fazla ciddiye almamasını önereceğim durumda olan insandır. bırak be abi , koyver gitsin , iş olacağına varır.
hayatta her sey ust uste gelince hissedilir.Yasadigin seye veya seylere bagli olarakta artar bu .mina koydumun hissi.Kolay kolay cikmaz aklindan,kalbinden...
bu imtihan meseleside iyi ha.
sıkışan imtihanım diyor.
oysa ki insanın başına gelen olaylar kendi kusurlarından dolayıdır.
bunların altında, zamanında yaptığınız ihmaller, boşvermişlikler veya haksızlıklar yatar.
haa avunacak başka argüman kalmazsa iyi bir sığınak ama asıl olan mücadeledir.
bunları aşmak için mücadele edeceksin.
--spoiler--
"Bunlar, iman edenler ve Allah’ı zikrederek gönülleri huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur.." rad süresi 28. ayeti kerime
insan Allah'ı zikrettikçe (la ilahe illallah, sübhanallah, elhamdülillah, allahuekber, v.b. tesbihatları okumak suretiyle allahı anmak) Allah ona yardım eder. halini düzeltir. ihtiyaçlarını görebilecek akıl fikir imkan ve sebepler yaratır. kalbinin sıkıntısını giderir yüreğini ferahlandırır. insan Allah'a muhtaçtır. bunu ancak zikrullah sayesinde rabbine arz eder. ve bu surette, yani zikri kadar cenabı hakkın lütuflarına keremine ihsanına inamına (nimettlerine) nail olur. allahın kullarına ihtiyacı yok. bizim ona ihtiyacımız var. o halde neye ne kadar ihtiyacın varsa o kadar allahı zikret. herkesin duymasına gerek yok. içinden oku. evde kendi hususi dairende çekil bir kenara oku. yolda giderken oku. işinde gücünde çalışırken oku. daima zikret ki daima yardım göresin. boş durma, zikri kestiğin an şeytanın kucağına düştüğün nefsine uyduğun andır. zikrin efdali ise l a i l a h e i l l a l l a h dır. yada hangisi kolayına geliyorsa onu oku. ama Allah de. allahı zikirle an ki Allah da seni türlü nimetleriyle, emanıyla (koruma) ansın.
yoksa o sıkıntın hiç geçmez. o maddi değil manevi. allahı zikir en büyük iştir. ankebut /45