Geri kalan hayatının tadını çıkaramaması durumudur.ilk aşk güzeldir ama kendini ona çapalamamak lazımdır.Unutamamak insandan kaynaklanan bir durumdur, unutmak isteyen unutur aksi takdirde yapılacak pek birşey yok. Ya da ben böyleyim bilmiyorum. insanın yapısıyla da alakalı olsa gerek biraz.
ilk aşk... ilk acı... ilk kalbinin damarlarına kanı pompalayışını an be an hissedişin... ne yere ne göğe onu sığdaramayışın... o herşeyin en deli zamanında, o da eğer yanındaysa, dünyadaki herkese ve herşeye kafa tutabileceğin kadar kendini cesur hissedişin... ve herşeyin çocukça bir rüya olduğunu anlayıp o rüyadan uyanışın...ama yine de ne olursa olsun onu hiç bir zaman dört odalı kalbinin en kilitli odasından çıkartmayışın... güzel bir duygu...
kisinin icerisinde bir yere civi ile cakilmis bir portredir o.. asla unutulmaz ve hatira geldiginde kisi gercek kimligi ile gercekten kendisi ile karsilasir.. cunku ona yalan soyleyemez ilktir, ne yapacagini bilemez ve tamamen kendisi olur.. sonraki iliskilerini tecrubesi uzerine kurar kisi.. bu nedenle asla ilki gibi tatli degildir.. ve ondan sonra asla bir iliskiye kendisi gibi olarak baslayamaz.. tecrubeleri onu yonlendirir.. duygulari ve kendisi ikinci plandadir.. sonra zaman gectiginde geriye donup kendisini arar.. ve bulacagi yer ilkokul yillari veya ilk askidir.. kendisi olarak adim attigi ve nefes aldigi zamanlardir bunlar.. sonra kendinden uzaklasir, anlattigi ve davrandigi kisilik onun aslinda sahip oldugu degildir.. ve herkes ama herkes zaman icerisinde mekanda bir yerde durup geriye bakacak ve kendisini arayacaktir.. mutlu oldugu zamanlari.. yavas yavas mutsuzluk cokecektir kendinden uzaklasan herkese.. bu da onu arayislara surukleyecek.. kendisi gibi oldugu yere goturecek.. ve o sekilde mutlu oldugu o sekilde asik oldugu bir yere..
o portre oradan omrun sonuna kadar inmeyecektir.. kendisini her aradiginda ya facebook ta ilkokul arkadaslarini arayacak ya da ilk askinin evinin onunde ona uzaktan bakacaktir...
ama aslinda kendisini ariyor olacaktir..
aşık olunan kişiye spesifik bir durum değildir zira hafızanın çalışma mekanizması işlerin böyle yürümesinin oluş nedenidir.
hatırlayabilme sürecinin başlamış olduğu her insanoğlu ilk olan şeyleri hafızasına çaba harcamadan kalıcı olarak yazdırır, elbetteki ondan sonra gelen aynı konu başlıklarının altına gelen alt başlıklar içinde her zaman ilk olanın yeri başka olacaktır.
(bkz: nerde o eski domatesler)
(bkz: ilk girilen entry i unutamamak)
(bkz: ilk tecavüz)
ilkler unutulmaz. kalbiniz ilk kez aşkla tanışmıştır, o kalp ilk kez onun için atmıştır, ilk öpücük ondan gelmiştir, duygularınızı ilk o kullanmıştır ve ilk kazığı ondan yemişsinizdir. bu kadar çok ilki onunla yaşamışken unutamamanız da doğaldır.
herşeye çok saf duygularla hiç bir çıkar beklemeden sadece elini tutmak bile dünyanın en güzel şeyi olduğu ve çoğu ilkleri yaşadığın için unutamazsın...
ilk aşk hiç bir zaman unutulmaz, insanın kalbinin bir köşesinde kalır hiç gitmez her içtiğinde güzelleştiğinde içini acıtır yakar hatırlanır yani. Ama eskiye bağlı kalmamak lazım yeni aşklara yelken açıp anı yaşamak en iyisi eski sevgilinden hayır gelmez, önündekilere bakmalı insan bakamıyorsa önündekinle ilgilenmeli.