tahminimce roman olan annesinin yanında, kınalı, bakımsız saçları, yırtık eşofmanları, güneşten değil kirden kararmış eliyle yüzüyle, teki olmayan terliğiyle çöp toplamak için koşan kız çocuğu. **
ve bu; https://galeri.uludagsozluk.com/r/158697/+
daha ne denilir ki?
yaşlı bir adamı çalışırken görmek
yaşlı bir adamın yırtık ayakkabılarını görmek
yaşlı bir kadının gülümsemesi
babasına yardım eden 10 yaşından küçük erkek çocukları görmek
komşunun çocuğunun oyuncağıyla oynayan fakir çocukları görmek
futbol topu alacak parası olmadığı için bezden yapılmış top ile futbol oynayan çocuklar
ilerki senelerde de giymesi için çok büyük önlük alınan çocukları görmek
abi bir ekmek parası diyen çocuğun gözleri
çocuğuna oyuncak alamayan babanın çaresizliği
okul harçlıklarını çıkarmak için yazları çalışan öğrenciler
cebinde parası olmadığı için arkadaşlarına katılamayan çocuklar
hasta çocuğunun başında oturan anne
yarım ekmek ile kandırılıp ellerine taş tutuşturulan çocuklar
...
...
ağır bir kaza geçirmiş olan biricik ablanızın zor çıkan titrek bir sesle ''sakat mı kalacağım, ölecek miyim? hiçbir yerimi hissetmiyorum anne..'' demesi. gözlerin dolmasından çok daha fazlasıdır.
ölümün hatırlandığı ya da hatırlatıldığı andır. hiç görüşmediğiniz teyzenizi, hastane odasında nefes alabiliyorken görüp, bir gün sonra cenaze namazında ''nasıl bilirdiniz'' diye sorulduğu andır.
Poliçe tahsilatına gitmişsinizdir, gittiğiniz firmanın sahibi babanızın yeğenidir. Yeni bir araba alınmıştır ve sizin bundan haberiniz yoktur, banka kredisi ile alındığı için firma müdürü gelip patrona banka yapmak istiyor sigortayı der ve olaylar gelişir. Patron ( babanın yegeni ) bankayı arar ve şu dialog geçer. ( Telefonun hoparlörü açıktır )
P: Patron
B: Banka Görevlisi
P: Alo x hanım, bizim aracın sigortası ile ilgili bir sorun varmış
B: Evet y bey, krediyi bizden aldınız, fakat sigortayı yapmassak kredi puanınız xx artacak
P: Artsın, bir mahsuru yok sigortayı yeğenim yapacak, ben büyürken yeğenim de büyüyecek.
B: Peki y bey.
Ve sizin gözleriniz dolar. Burası türkiyedir. Akraba olmak, tanıdık olmak başka şeydir.
fenerbahçe - sevilla maçı..
volkan'ın kurtardığı son penaltı, yaratık gibi sahayı turlaması, onun peşinden koşup yakalamaya çalışan diğer savaşçılar, bu sırada evde yerinden hoplayan, balkonlara çıkıp avazı çıktığı kadar bağıran bünye, seninle aynı duyguda olduğunu bildiğin milyonlarca taraftar..
bir saat boyunca o başlıktan bu başlığa bütün entryleri okumaya kalkma eylemi sonucunda gözlerinizi başka tarafa çevirdiğinizde gerçekleşeşecek olan eylemdir.
ya bir daha yaşanmaması istenilen ya da tekrar tekrar yaşanması temenni edilen anlardır. ya unutmaya çalışır insan o anları ya da özlem duyarak hatırlar ne kadar eskide kalsa da. hüzün ve mutluluk arasındaki fark işte bu anlarda belli olur. iki duygu da gözlerimizi doldururken birini unutmak isteriz birini unutmamak.
iş dönüşü, trafiğin içinde can çekişirken, bir anda tesadüfen gün batımına doğru bakmanızla öpüşen bir çift gördüğünüzde ve eve gittiğiniz zaman yalnız kalacağınızı hatırladığınızda yaşanan andır.
bazen şarkı dinlerken, bazen ufku seyrederken, bazen deniz kenarında, bazen karanlık bir odada, bazen çalışırken, bazen köyünüzde... yanağızdan birkaç damla süzülür, bazen de içinize akar o damlalar... hep o vardır bazenlerde...
üniversitenin bitipte arkadaşlarınla ayrılacağın o an.. berbat bişeydir. keşke hiç bitmese dediğin yıllar bir anda bitivermiş o son an'a gelinmiştir. boğazın düğümlenir, gözlerin dolar ve hıçkıra hıçkıra ağlarsın..