Insan nereye giderse gitsin kendi evine döner dönmez bunu hissediyor. Kalıplaşmış, çok doğru bir cümle. Aksini sadece parkta oyun oynayıp eve girmek istemeyen çocuklar iddia eder * tabii onlarda kendince haklı.
insan evi için ömrünü verir çalışır, çabalar güzelleştirir.
Fakat bazen o evin içindeki insanlar öyle üzerler ki insanı, o aşık oldugun eve giresin gelmez, o ev artık bir mezardan ibarettir ne yazık ki...!!!
uzun ve meşakkatli bir yolculuk olsun, ev gezmesi olsun, tatil olsun, nihayetinde eve dönülüp de kapıdan içeri girildiğinde dudaklardan dökülen cümledir.
bayramda kapı kapı dolaşmaktan, tabak tabak tatlı yemekten ve sürekli o şık ama sıkıcı kıyafetle oturmaktan sıkılmış yazarın eve gelip yaydığında söylediği rahatlama cümlesidir.
evde bulunan rahatlığın başka hiçbir yerde hissedilmemesi sonucu ortaya çıkmış bir laftır. buna internet cafelerde dahil. insan evinde olunca açılan başlıklara daha da rahat entry girebiliyor. birde konsantre meselesi tabi.
babaannemin evceğizim, evceğizim sen bilirsin halceğizim şeklinde tanımladığı durum. hakikaten öyledir. ne olursa olsun insan kendi evinde bulduğu rahatlığı bulamıyor başka yerde. çok iyi şartlarda yaşamış olsa da insan evin sıcaklığını bulamıyor bir türlü.
daha güzel ve rahat bir evde misafir edildikten sonra
evine dönenlerin kullanmayacağı cümle
genellikle kadının kocasına
"Allah belanı versin hamdi bizim ev Ahmet Beylerin evinin kulubesi kadar"
diye hayıflanması ile son bulacak durum..
Bursa'dan evime dönerken ne kadar da özlemiş olduğumu bir kez daha anladığımda kullandığım ifade. bir de insanın yatağı gibisi yoktur. genel olarak kendi evinizdeki o rahatlığı hiçbir kimse sunamaz size..
ev; hiç bir devletin kurallarının geçmediği, hiç kimsenin gücünün yetemediği en korunaklı en huzurlu en rahat anların yaşandığı yer olması itibarıyla yeri doldurulamayan bir sığıktır.*