Küçük yaşımdan beri aynı semtte oturuyorum. Sadece mahalleyi değiştirdik. iki tane karşılıklı tepemiz var tepeye çıkarken meyve ağaçları size eşlik ediyor.
Kafam bunaldığı zaman çıkarım dışarıya yürürüm de yürürüm, oraya giderim. Tüm semti görürsünüz burdan, çok nadir insan gelir.
Küçükken poşetle kayardık kar yağdığında, sonra biraz büyüyünce gizli gizli sigara içmeye giderdik. Şimdi de kendimden kaçmak için gidiyorum.
allahım bana sabır ver diye yaratana, herhangi bir neşet ertaş türküsünü açarak kendi odamda kapımı kapatıp oturmaya, anneme sarılırım, onun gönlü hoş olunca, bende rahatlamış olurum. ruhumun daraldığı mekanı terk ederim, o mekan ruhumu daralttığı için değil, sadece değişiklik iyi geleceği için.
genelde bu daralmalar iş - kariyer - para vb. gibi şeyler yüzünden oluyor. öleceğinizi unutmayın. çok şükür ki öleceğiz ve bu dünyada peşinden koştuğumuz tüm saçmalıklar geçip gidecek. daralıp kafayı yemek üzere olduğunuzda bir durup düşünün " ya hu ben neyin peşinden koşuyorum? ömrümü - vaktimi - sağlığımı - aklımı ne kazanmak için harcıyorum?" diye sorun kendinize..
sonra anlayacaksınız ki kafanıza taktığınız şeyler aslında pek de önemli şeyler değil.
ne mübarek başlıkmış bu ya herkes allah'ın sevgili kuluymuş gibi entryler döşemiş. yalnızız sözlük bunu kabullen. yok camiymiş yok seccadeymiş kendini kandırma. yat yatağa çek yorganı ağla. sevgilin falan varsa git sarıl seviş. daha iyisi git annenin babanın yanına onlarla vakit geçir. ne yaparsan yap ama kendini kandırma.
sığınabileceği iddaalı bir laf ama bir kadına sarılmak sevgiyle işte eğer bu mümkünse ne ala orada dua et yaradana güzel hayaller kur çiçekler ve güneşin seni ısıttığı ilkabahar kokusunu duyduğun hayaller ... bunun için hayat kadınlarına bile teklifte bulundum defalarca boşandıktan sonra ve önce hep bunu düşlerdim bir gün güvenle sarılabileceğim yerde olmak istiyorum değeri neydi ki bunun.