bugün

dur daha anlamadım.
çoğu yabancı ülkede aileden bağımsız yaşama lisede başlar. birey geçinemezse aile para yardımında bulunur ama yine de ayrı bir yerde yaşayarak hayatı öğrenmek ve deneyimlemek zorundadır. ama bizim ülkemizde üniversitede de birlikte yaşanır, bir iş bulunsa dahi evden ayrılmak sanki aileyi reddetmek gibi algılanır. Hal böyle olunca büyümek sorumluluk almak ise biz aslında 30 yaşımızda bile büyümüyoruz. bunun bence olumlu yanından çok olumsuz yanları daha fazla.
Ailenden birisini kaybettiğin zaman.
Annenize ve babanıza bile güvenemeyeceğinizi anladığınızda.
Senden küçüklerin sana abi dedigi an.
Bazı şeyleri aileme söylesem bile onlarla tek başıma yüzleşmem gerektiğini anladığımda sanırım.
Artık gece kulübüne değil, sessiz sakin yerlere gidiyorum içmeye bence büyüdüm.
Artık olaylara daha az tepki verdiği andır.
Misafirliğe gidildiğinde dağıtılan çaydan sanada ikram edildiği an.
Beklentilerini sıfırladığın artık acılara gülebildiğin an .
Acile tek başıma gittiğimde.
Baba öldüğünde büyüdüğünü anlar insan.
Bir yiyecegi tadini sevdigin icin degil vucuduna yarar saglamasini istedigin icin yedigin an.
anne diyerek ağlamıyorsunuz.
annem her sabah camdan bakar yolcu eder, ben gözden kaybolana kadar beni izler dua ederdi peşimden. şimdi yine dua ediyo ama camda değil.
Saat 7.30 da işe gitmek için uyandığın zaman anlıyorsun.
ben yapamam, o yükün altına giremem, o kadar güçlü değilim dediğin şeylerin altına isteyerek veya istemeyerek girip, o işlerin altından başarıyla kalktığın andır. yorulursunuz, üzülürsünüz, yıpranırsınız, bırakmak ister, defalarca vazgeçersiniz ama eğer bırakmaz da devam eder sonunu görebilirseniz. kozalağını terk etmiş kelebek misali yeni bir sen olarak hayata daha güçlü tutunursunuz.
dünyanın toz pembe yanından ziyada o gerçekleri dediğimiz bok şeyleri fark ettiğimiz andır. Nefret ettiğim olaydır. Bi dilek hakkım olsa dilemek isteyecğim ilk üç şeyden ikincisi küçülmek olacaktır.
20 binliralık borç senedine çat diye imza atacak dötü kendimde hissettiğim gün aaaa büyümüşüm dedim. Bok var büyüyecek.
Eski şeylerin artık heyecan vermemesi

Geleceğe yönelik daha gerçekçi hedefler

Sağlıklı yaşam kaygısı

Gençlerin artık genç değil çoluk çocuk gibi görünmesi.
Çabaladığın, çok uğraştığın şeylerin asla gerçekleşmediğini ve kurduğun hayallerin sadece hayal olarak kalacağını öğrendiğin an.
Yuvasından uçup gittiği an.

18 yaşına geldiğinde eşyalarını toplayıp tek başına uzaktaki bir şehre taşıdığında anlıyor insan bazı şeyleri. Toplumda kendi ayakları üstünde durması gereken bir birey olduğunu yuvadan kopunca anlıyor insan. Onca eşya, yürünen o kadar yol, yabancılar... aidiyetten uzak hissiyatlar. insan büyüdüğünü yalnız kalınca anlıyor, Tek başına ayakta durması gerektiğini öğrendiğinde.
hayallerinizin tek tek suya düşüşüne şahit olduğunuz her an.

ulan, sürekli kendimizden parçalar kaybederek nasıl büyüyebiliyoruz, küçülmemiz gerekirken.
acıya arsız olduğun ve ben artık iflah olmam diyip gözünü bile kırpmadan her şeye sırtını döndüğünde en ufak bir pişmanlık duyacak kadar bile duygun kalmadığı o an.
Sıçtığı andır, her şey zorlaşır.