en kotu demesek bile cok kotu oldugunu dusundugum bir olayi anlatmak istiyorum...
mevlana haftasi dolayisiyla yapilan ney dinletisine gitmistim arkadasimla. cok entellektuel birisi olmayan birisiyim belirtmek isterim ama ney dinletilerini sevmisimdir her zaman. dinletide 3 neyzen vardi. ilk once solo performans sergileyip ardindan semazen gosterisi icin topluca calacaklardi. ilk neyzen caldi , ikicinsi de caldi ve sira geldi ucuncu neyzenimize. olay burda basliyor aslinda, adam nezle ve burnu deli gibi akiyor. mikrofon neyzenin burnuna cok yakin duruyordu ve her sumuk cekisi ney sesinin onune geciyordu. nefes almak icin cabaladigi her an sumukleri geri oteleme gayreti icinde heba oluyordu. isin kotusu ondeki elemanlardan birisinin gulme krizine girmesi ve neyzenin soloyu yarida kesmesi...
din den çıkmak. şimdi burada çoğu insan, hep dünyada olabilecek olayları değerlendirmiş. herkes kendine göre tabiki haklıdır. ayrıca okuduğum çoğu entry'ler de, gerçekten güzel. insanın başına gelmesini istemeyecegi şeyler. ama en kötüsü din den çıkmaktır. bunun sebebi tabiki tartışılır. ama kim tarafından tartışılır? dinin gerçek boyutlarını bilmeyen insanlar tarafıntan tartışılır.
siz sevgi ve sevgili bulmak hayalleri kurarken sizin için kutsal olduğu değerlere tecavüz edilmesi nasıl mı hemen gösterelim arada geçen bir diyalog :
+abi öyle işte yalnızlık canıma tak etti beni anlayan biri çıksın istiyorum.
-karı kızdan bol ne var ki olm elinin kiri ne olacak.
+ama zor iş be abi ben sevgi istiyorum.
-sevgi istersen sikilirsin bende senin gibiydim sevdim olmadı, yada oldu değer alamadım. zamanla daha çok ortama girdim hatunları tavlamayı öğrendim. en son öyle bir hale geldim ki sevgilisi olan hatunlarla bile yatmaya başladım.
+bunlar kötü şeyler abi sevginin kutsallığına tecavüz resmen.
-boşver ya bende senin gibiydim diyorum ya. bak sana ne anlatacam: yıllar önce nişanlısı olan bir hatunla ilişkim vardı. nişanlısı iş seyahatinde falanken sevişirdik evde gizlice. o günlerden bir gün yine eve geldik sevişiyorduk telefonu çaldı arayan sevgilisiydi, kız sanki hiç bir şey olmamış gibi sevgilisiyle mutlu içten bir şekilde konuşmaya başladı, bende o sırada evi geziyordum bir odaya girdim. içeride bir sürü sevgilisiyle çekilmiş fotoğrafları vardı, mutlu gözüküyorlardı. fotoğraflara baktım ve sevgilisi için mutlu görünen adam dedim, kendi matrixinde yaşıyordu herif, ben ise kendi halimden memnundum. yıllar sonra bende bir kız sevdim 4 sene çıktık, bende aldatıldım.sonra bu kadın kısmının değeri gözümden iyice düştü sevgi falan yok olm bu zamanda bırak bu pembe hayalleri.
+yaptığın şeyler kötü şeyler bence suçlusun bu durumda sen.
-hayır kendimce suçlu değilim. suçluysam bile aldatmaya izin verenler kadar suçlu değilim.
deniz fenerine bağış yapan takunyalının bağışladığı paranın kızılhaç'a aktarıldığını öğrenmesi. valla ben duyunca çok güldüm. ehli müslümanlarımız elbirliğiyle kiliseleri güçlendirdiler. 42 milyon euro lan boru mu?
kisi, bulundugu odadan cikmak icin kapiya yonelir, kapiyi acacagi sirada elindeki kalem duser, kapinin onune dusen kalemi almak icin egilir, o esnada diger odada bulunan hain kardes kapiyi iceriye dogru hizli bir sekilde acar. sonrasi malum iste, cok pis bir durumdur
peynirle sıvanıp balık yağına batırılmış kokarcayla beraber bir odaya hapsedilmek ve mandal, mengene gibi burun tutacakları verilmeksizin orada tutulmak.
