acılar paylaştıkça hafifler, manasında kullanılır. ayrıca yanlızlıktan dolayı acı çeken bir insanın, sesine ses verecek bir insan hayatına girdiğinde, acısı yok olur.
"herkesin gövdesiyle varolduğu yerde yüreğini öne süren 'bir beyazdım, zenciler arasında.' kimsenin başkasının gözünün içine bakmadığı, herkesin çoğalmak için aynasını yanında taşıdığı yankısız bir zamanda, insanları sulara bakmaya çağıran meczup, bir beşinci mevsim simyacısıydım, yanılışını sevip yenilgisini kutsayan... bir solgunluktan geliyorum evet... kıyılarındayım işte tüm kirlenmişliğim, tüm arınmışlığımla"..
şükrü erbaşın bir denemesinin adı, yine denemelerinin toplandığı bir kitaba adını vermiştir.
insanın acısını insan alır.
ve yazar şöyle demiştir : sevmek, insanın en büyük acısıdır.
--spoiler--
sevmeyi özledim biliyor musunuz? kayıtsız şartsız bir gülüşü. olur olmaz yerde ağzıma bir öpücüğün konmasını. bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü. "Nerde kaldın" ayazını değil, 'hoş geldin' iyiliğini. hiçbir şeyle yatışmayan yürek telaşını. kapı zilleriyle telefonlar arasında tükenmeyi. geceyi bir hayal hazinesine çeviren uykusuzluğu. bir gövdenin önünde diz çökmeyi. kendimi severek yürümeyi kalabalıkta. "göğe bakma duraklarını" özledim. yağmuru kirpiklerden içmeyi. yumruk kadar bir yüreğe dünyayı sığdırma hünerini. "Sana sevinç verdiğim sürece ben buradayım" zenginliğini özledim.
--spoiler--
(bkz: Şükrü erbaş)