Abiye kuzu ve Erman kuzu gibi olan komşularınızla sürekli beraber takılmak zorunda kalmak. Kalplerini de kıramıyorsun, laf da anlatamıyorsun. Zekai'nin dediği gibi; vay arkadaş ya isyan edeceğim şimdi.
tam oruçlarımızı açacakken sofraya arı gelmesi.bu arılar farklı oluyor direk pastırma üstüne konuyor.insanın 2 çakası geliyor ama nafile.piç sokcak yoksa.
oruç ve yaz sıcakları başına vuran insanların referandum ve kpss kavgaları. cidden sıkıldım. herkes bir avuç arı olmuş sivri dilini sağa sola batırmakta. kpss' deki kopya söylentileri umarım aydınlanır ve de referandumda bu ülke için en doğru karar alınır. türk milletini ayşecik filmindeki gibi el ele verip şarkı söylemeye dans etmeye davet ediyorum ne de olsa ' hayat sevince güzel '. yazdıklarıma bakınca anladım ki bunları polyanna okusa o bile ' ben sana layık değilim sen çok iyisin ' derdi.
insanın kendisi dışında sinirlenecek birilerini bulamadığı durumlardır:
-Cool hareket ederken kafayı bir yere çarpmak,
-Fatura vb. ödemek için çılgınca bir kuyruk bekleyip veznede cüzdanın cepte, çantada olmaması,
-Kulaklıkla müzik dinleyip yürürken farkında olmadan yola taşan bünyenin çalınan kornalara cevap vermemesi ve arabanın kıçınıza ufaktan dokundurması,
-Penanın akustik, klasik gitar gibi boşluklu gitarların içine kaçması,
-Hava durumuna bakmadan evden kalın giysiler ve botla çıkıp tüm gün mum gibi erimek,
Bunlardan daha beteri ise insanın kendisi dahil sinirlenecek birisini bulamadığı durumlardır:
-Kuş sıçması,
-Müthiş gecede ikinci biralar açıldıktan hemen sonra havanın bozup felaket bir yağmur indirmesi, en yakın sığınağın araba olması,
-Sevdiğiniz insanın artık sizi sevmiyor olduğunu hissetmeniz.
Liste çılgınca uzayabilir fakat insan keyfiyle yatarken bu kadar bulabiliyor.
sürekli olarak hep güçsüz insanlarla uğraşılması. zenginlere yalaklık ama güçsüz ve fakir bir insan gördüğümüzde nispetler, sinsi sinsi aşağılamalar. bu adaletsizliğe hayatımın hiç bir döneminde dayanamadım.