Bu dinde o kişilerin öldürülmelerinin gerekçeleri de şu şekilde sıralanabilir;
1. Onlar görmezler. Kör, sağır ve dilsizdirler...
2. Onlar münafıktırlar.
3. Onlar, azmış, yoldan çıkmışlardır. Bir daha yola sokulmaları imkansızdır.
4. Onlar, gerçeği göremeyecek kadar aptallardır. Allah'ın varlığını arının bokundaki tadda dahi bulamayacak kadar cahildirler.
Görüldüğü üzere adam öldürmek için gayet de makul seçenekler söz konusu.
Öyle bir yaratıcı düşünün ki, sırf kendi hatası yüzünden yarattıklarının kendisine inanmamasını büyük bir küfür saysın ve onlara büyük azaplar tattıracağını iddia etsin. iyi de bu kul sormayacak mı? ''Sen gösterdin de kendini, biz mi inanmadık?'' diye. (bkz: ) Hz. ibrahim Tatlıses)
Ve bu soruya karşı tanrı ne cavap verecektir? ''Benim varlığımı kuşların teleğinde bulsaydın, kör müydün? Şüphesiz ben sadistlerin, en sadistiyim. De Sade'ı bile ben yarattım!''
elbette kötü bir şeydir. çok şükür ki islamda böyle bişe yok. ayrıca hırsızın hiç mi suçu yok. sanki bedavadan adamı taşlıyolar. islamda sopa diye bişe vardır. 80 sopa atılır ayağa. onun yapılabilmesi için ya kendilerinin itiraf etmeleri ya da 4 tane şahit bulmak gerekir. bu da imkansızdır. ne lan milletin içinde mi yapıyolar bu işi bu insanlar. nerden bulacan 4 şahidi. bu başlık da yine islamı karalama kampanyasının bir ürünüdür. arkasında sansasyon yaratma emeli güden derin çetelerin olduğundan şüphelenilmektedir.
recm cezası tevrat'ta yazan bir emir olduğundan musevi arkadaşlara danışılması gereken önerme.
ha ! mevzu islam'a bok atmaksa, yanlış kapı çalındı. islam dininde recm cezası yoktur. bir kaç defa osmanlı zamanında uygulanmışlığı vardır lakin bu da dinin emri olduğu için değil, verilen kadı fetvaları yüzündendir. bu da dini ve inananları bağlamaz.
bir insana tecavüz etme şerefsizliğinde bulunan itlere 8 yıl hapis cezası veren adalet sisteminden kesinlikle iyidir. gerçekten, kesinlikle islam savunuculuğu falan değil; suçluyu topluma falan kazandıramazsınız, o kadar okudunuz sigmund freud'u, azıcık bakın ulan psikanaliz neymiş. içi fesat olandan hayır gelmez arkadaş, olmuyor.
insanın ve tüm canlıların ölümünü emreden ve öleceğini söyleyen bir dine/kitaba inanmak kadar korkunç değildir.ama şu korkunçtur ki bugüne kadar yeryüzünde ki hiçbir şey ebedeyyeti yakalayamamıştır.kitabın haklılığı hariç.
şöyle bir düşünelim;
tarih: 6.yüzyıl,
mekan: arabistan yarımadası,
ilgi: çölün ortasında, kızlarını diri diri kuma gömebilecek kadar gaddar insanların oluşturduğu bir kavim.
şartları az çok bilip üst üste koyduğun zaman, o çağda hapis cezası verilemeyeceğini az da olsa bilmelisin.
gaddar bir kavim dedim ya, öfkelerini birilerinden çıkarmalılar. suçlu olanlar onlar için ve onların istediği biçimde cezalandırılmalı.
dönem şartlarına göre en uygun ve yapılması en elverişli bir ceza çeşidi olan, insanların öfkelerini kusarak gerçekleştirdiği taşlayarak öldürme cezası muhammet tarafından uygun görülmüştür.
çok çok abartacak bir durum değildir.
bakınız, türkiye cumhuriyeti. müslüman bir toplum, suçluların cezaları hapis.
çünkü bunu yapabilme imkanımız var.
mevzubahis başlığa çarşaf misali entry girip uygulamanının hukuki ve fiili kökenleri hakkında bilgi sahibi olmayan yazara güldüren durumdur. islam hukukunun 4 temel kaynağından * hangisi yahut hangilerinde bu kural yer almaktadır? uygulama ilk defa nerde ne zaman ortaya çıkmıştır? peygamber birini taşlamışmıdır yada taşlanmasını emretmişmidir? kuran zina yapanı taşlayın demektemidir? osmanlıda uygulaması neydi? hangi islam fıkıhçıları hukuki olmayan fiili duruma cevaz vermiştir? bu ve benzeri sorulara cevap vermeden bilgi sahibi olmadan islam recmi emretmektedir diye dine çamur atmaya kalkışmak bilen insanı güldürür bilmeyen insanda en fazla kafa karıştırır.
kuranda taşlama cezası öngörülmemiştir, hakeza peygamber uygulamasında da taşlamaya rastlanmamaktadır. kitap ve sünnet kaynaklı emirler yüz sopayı emretmektedir. (bkz: nur suresi 1-5. ayetler) uygulama halife ömer döneminde ortaya çıkmıştır. zina edenlerin bekar olması durumunda yüz sopa, evli olmaları durumunda ise taşlanmaları öngörülmüştür. buna mukabil bir çok islam hukukçusu tarafından uygulama reddedilmiştir. zira bağlayıcı kaynak kitap ve sünnettir. icmaa yöntemi ile getirilmiş bir uygulamanın bağlayıcı olmadığını islam hukukunun böyle bir uygulamayı emretmediğini söylemişlerdir. uygulama arap müslümanlar arasında yayılmakla birlikte müslüman türkler tarafından benimsenmemiştir. osmanlıda bilinen tek recm (taşlama) vakası sultanahmet meydanında gerçekleştirilmiştir. vaka hukuki olmaktan ziyade politiktir çünkü taşlanan kişi önemli bir devlet görevinde bulunmakta ve karşıtları tarafından bertaraf edilmek istenmektedir. recme fetva vermeyen şeyhülislam görevden elçektirilerek fetva verecek birisi makama oturtulmuştur.
neymiş o zaman hukuki değil fiili bir durummuş. islamin emretmediği birşeyden ötürü islama çamur atmadan önce bilmek gerekiyormuş. yargıçlar rüşvet alıyor diye hukuk kötüdür demek ne kadar ironikse recmden ötürüde islam kötüdür demek o kadar ironiktir. zira ne hukuk yargıcın rüşvet almasını istemektedir nede bağlayıcı islam hukuku kaynakları taşlamayı tavsiye etmektedir. uygulamada ortaya çıkmış yanlışlardır.