kemal sunalın öğretmen filmi. yüz kere izledim ve en son okulu bitirince denk geldim. yine ağladım, hem de nasıl ağladım. bu sefer kendime ağladım, atanamayan onca arkadaşıma ağladım. yıllar önceki durumlarla şimdiki durumlar arasındaki benzerliklere ağladım. kemal sunalın o mağrur ifadesine ve gerçekten öğretmenmiş gibi duruşuna ağladım..
hayatını karanlıkta yaşamaya mahkum, doğuştan sağır ve kör bir kızın, öğretmeni sayesinde hayatın abecesini öğrenmesinin konu edildiği; dram yönünün sömürülmeyip sadece ortaya konulduğu, sürükleyici ve izlenesi bir eser. kızlarına belli kalıpların içerisinde baktıkları için başarılı olamayan bir aileye, öğretmen bakış açısının bolluğu ile karşılık veriyor ki bu sayede imkansızı-bu da asla öğrencisine öğretmediği bir kelime- başarıyor.
film izlerken ağlamayı başardığım gün evet işte o gün kendime koca bi "geçmiş olsun" deyip ekleyeceğim "senin de kafan şeftaliye dönmeye başladı selametle" ve buraya o şanslı filmin adını yazacağım. aynısı kitap için de geçerli.