Büyümektir. Çünkü insan büyüdükçe her şeyi görüyor. Kazığı da, sevdayı da, çaresizliği de, işsizliği de, çabaların boşa çıkmasını veyahut çabaların sonunun nihayete vardığını da. insanı olgunlaştıran en yegane şey kesinlikle büyümek.
acınin sekli nolursa olsun insani olgunlastirir. bir digeri ise yalnizliktir. Yalniz kalmayi kendisi tercih edebilen insan beklentisizdir, kimseden birsey beklemedigi icin de cok yetenekli olurlar ve sirf yalniz kalmamak adina aptal tiplere sumuk gibi yapismazlar. O zaman olgunluk icin yasasin mazosizm yasasin asosyalizm!
başka bir ülkede en az bir iki sene tek başına yaşamak.
karşılaştığın sorunları kendin halletmek zorundasındır. "alo anne falanca oldu koş" diyemezsin, çünkü gelmeye kalksalar da gelmeleri en az bir 8 saat kadar sürecektir, bilirsin.
Bir zamanlar çok fazla mutlu olduğun,çok fazla değer verdiğin ve her şeyi yaşadığın insanın aslında yalan olduğu ve bir süre sonra yanından geçerken bir yabancıya döndüğü an. işte o zaman ailenden başka kimsenin seni umursamadığını anlıyor insan. Bütün o çocuksu duyguların öldüğünü ve olgunlaşma evresine girdiğini anlıyorsun. Olaylara takiben gelen yalnızlık,özlem ve geçmişte olduğun kadar mutlu olamama korkusu daha da bir olgunlaştırıyor insanı. Olgunlaşma kavramının yerini alışmak alıyor zamanla.