Hayat mücadelesi vermeye çalışırken zorluklara yeni şeyler eklenmesi,her şeye karşı duyulan öfke,kolay sinirlenmek,akıldan bile geçirilmeyen art niyet,kötülük,kurnazlık vs ile yaftalanmak,insanların hoşgörüsüz ve çifte standart olması,ataerkil kafalar,yerine getirilemeyen beklentiler,başarısızlık,şanssızlık,aksilikler silsilesi,özgürlüğün dolaylı ya da doğrudan kısıtlanması,sizden daha gerizekalı birinin size akıl vermeye kalkışması.
haberleri ne zaman izlesem sıkılıyorum. insanlar durduk yere birilerine çatıyor, çocuğunu öldürüyor, zarar veriyor, öldürüyor, devamlı öldürüyor. o kadar büyük bir nefret ve egoyla yapıyor ki, birini tamamen hayattan koparacak bir öfkeyle hem de. gerçekler bunlar olmamalı. gerçekler ölü gibi kokmamalı.
Sağlıksız birine gittiğinizde onu o an hasta olması,
Fakir birine gittiğinizde onu o an parasının olmaması,
Yetim birine gittiğinizde onu o an ailesizlik,
Sınavda başarısız olmuş birine gittiğinizde onu o an dersler ,
Ergenliğe giren birini o an sivilceler ,
Sevgilisiyle kavga eden birini o an sevgilisinin tavrı,
Arabası bozulan ufak çocuğu o an bu ,
Uykusuz olan birini o an halsizlik
karnı ağrıyan kızı o an karın ağrısı,
Her şeyi olan bir insanı o an elde edecek hiçbir şeyi kalmadığını düşünmek,
Aşık olan birini o an sevda
Ölümden dönen birini o an bu kaza
yaşadığına üzülen birini o an hayata tutunmak ,
Bu liste uzuyor 'an'lar bitmiyor.
anlar bitmediği gibi dertler de mutsuzluklar da bitmiyor. Kimse dönüp bir an bile şükür etmiyor. Acılara şükredebilecek olgunlukta değil insanoğlu. Henüz eremedi o mertebeye.. aldığı meyve çürük çıktı diye , sınavda ayşe onu geçti diye , hava soğuk diye hava sıcak diye yok hayır neden böyle diye elinde olan olmayan her şey için mutsuz olmakla meşgul insanoğlu. Anlarını 'anı' olamayacak nitelikte geçirmekte , yitik gitmekte dibi olmayan mutsuzluğunda hatta mutsuzluğun dibine ulaşamamaktan bile mutsuz olmakta..
Durduk yere sebepsiz yani o kadar sebepsiz ki saçma ötesi bir vaziyetle uykudan kalktıktan sonra yine sebepsiz yere odadan bedenini yere surukleye surukleye çıkarma girişiminde bulunurken ayak serçe parmağının o yıllardır sadık dostun olan dolaba ya da kapı pervazına çarpması sonrası göz yaşartıcı acıdan hemen sonra gelen duygudur mutsuzluk .