yeniden dinlendiğinde, ilk dinlenen yada bir süre boyunca sürekli dinlenen anlara götüren, kimi zaman üzen kimi zaman mutlu eden şarkılardır. Hele bazı tınılar vardır ki hiç alakasız çocukluk anlarına götürebilir. to blossom blue dream on rust in peace
belirli bir şarkı değildir. sadece kişinin geçmişteki bir anını ona yaşatan şarkıdır *
örneğin gülben ergen'den nefret ediyor olmanıza rağmen kendisi her giden günlerim oldu dediğinde böğürebilir, mor ve ötesi her deli dediğinde kahkahalara boğulabilirsiniz**
(bkz: shape of my heart)birlerle sınırlı değildir. yaşanmış bir günün ardından dinlenildiği üzre, hep o an canlanır gözünüzde. ve geçmiş olmuştur. geleceğe hatıra olmak üzere.
gide gide bir söğüde dayandım. her ne kadar şarkı olmasa da beni okul birinciliği kazandığım ses yarışmalarına, çocukluk yıllarıma götürür. trt bu konuda beni çok yolculuğa çıkartır, sadece oralarda kaldı.
hande yener'in armağan adlı şarkısıyla 5-6 yıl öncesine giderim. yakıp kömüre çevirmişti bir vefasız beni. aptallık işte diyorum mantığa yaslanarak.
hani benim gençliğim nerde
bilyelerim topacım
kiraz ağacında yırtılan gömleğimi
çaldılar çocukluğumu habersiz
penceresiz kaldım anne
uçurtmam tellere takıldı
penceresiz kaldım anne
uçurtmam tel örgülere takıldı
hani benim gençliğim nerde
ne varsa bu gençliği yakan
ekmek gibi aşk gibi
ne varsa güzellikten yana
bölüştüm büyümüştüm
bu ne yaman celişki anne
kurtlar sofrasına düştüm
hani benim gençliğim nerde
hani benim sevincim nerde
akvaryumum kanaryam
üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
aldılar kitaplarımı sorgusuz
duvarlar konuşmuyor anne
açık kalmıyor hiç bir kapı
hani benim gençliğim nerde
yağmurları biriktir anne
çağ yangınında tutuştum
hani benim gençliğim nerde.