ölümü beklemek , kötü olduğuna kendini ikna ettirdiğin haberleri beklemek, hastane koridorlarında beklemek , sevgilinin gelmeyeceğini bildiğin halde beklemek.
olduğu zaman kıymeti olan ama olmadığında hayatı zindan eden şeyler de var ve bunları o an bekleriz tıpkı para gibi.
kısaca beklemek diyebiliriz , kendimiz veya birileri için bu hayatı bekleyerek tüketecek kadar kendimizden vazgeçmiş isek.
Şimdi bu ne oluyo? Geriliyorum ben böyle şeylerde. Bunu bozmamam gerekiyor gibi, ama şimdi bu böyle de geri verilmez, emek etmiş dokunuş yapmış mutfakçı abla.
Dur gidim de sorim ben buna ne yapmam gerekiyor yesem mi yemesem mi diye.
insanlar. ulan gülmeyi pozitif olmayı hoş görü ve tevazu sahibi olmayı nasılda unutmuşuz. herkeste bir ergen siniri herkeste anlamsız bir hırs herkeste diğerinden bir nefret etme durumu. sonra vay efendim gibson bizi tokatlıyor kulağımızı ısırıyor. tokatlarım tabi..
Son zamanlarda gerilmek için günlük rutin bile yetebiliyor insana. Herkes inanılmaz bir tahammülsüzlük ve peşi sıra getirdiği boş vermişlik sarmalında. Hemen her yerde tartışan, sorun yaşayan insana rastlamak mümkün. Elbet bu durum yeni bir şey değil, ama eskiden bu kadar da değildi sanki yahu.
Güne gayet pozitif, gülümseyerek uyanan bünyem, saçma bir şekilde aniden uyanınca yay gibi geriliyor, ne tadım kalıyor ne tuzum.
Gerzek başlayan günüm, öyle de devam ediyor.
Sabah 10' dan evvel, evinizde tamirat, tadilat yapamazsınız, çivi bile çakamazsınız anlıyor musunuz?
Bekleyeceksin aga! Uyanacağız, afyonumuz patlayacak!
Öyle yataktan deli s..miş gibi uyanmak ne demek, ne hakkın var?!
Neyse.... Tamam sakinim!