hayatta iki şeyden nefret ederim.
en sevdiğim yemekten saç çıkması.o yemeği bir daha yiyemem hep aklıma gelir.
vücudunu bacaklarını jiletle tıraş eden kadınlar. rende gibi rendeler insanı.
tavuk eti ile yapılmış yemekler.tavuk yumurta tavuklarla ilgili her şey.
bunlar beni çok duygusuzlaştırıyor.
öküz gibiyim.
zamaninda aşırınin aşırısı yipratilmis olmasindan dolayidir. insan acimasiz olmuyorda tepkisizlesiyor diyelim. yaninda biri dunyayi yiksa banane modundan oteye gidemiyorsun. bu saglikli bir ruh halimidir bilmiyorum ama saglikli olup olmadigini tartisma isteginin tamamiyla yok oldugu acik. dogruysa dogru yanlissa yanlis her turlu yasaniyor hayat ve her turlu donuyor dunya!
https://www.uludagsozluk.com/e/46126046/
en güzel tespiti yazar arkadaş yazmış.
kazık yemek veya dolandırılmak insanı en çok duygusuzlaştıran durumlardan biridir.
diğer duygusuzluk sebepleri şunlardır;
- anne veya baba tarafından sevilmemek
- porno izlemek
- şiddet içerikli film ve videoları izlemek
- işten çıkarılmak.
- aldatılmak.
- büyükşehirlerde yaşamak.
-sevilen kişi tarafından reddedilmek.
- karşılıksız sevgi.
- aile içi huzursuzluk.
- en yakınlarından birinin ölmesi.
Kaderinin şoförü sensin. Emin ol. Onu dram istikametinde sürme. Biraz gül, yahu! Değmez vallahi bu dünya.
istediğin kadar üzül, istediğin kadar sinirlen her şey sonunda olacağına varıyor. işler bi şekilde çözülüyor. o yüzden çok kasmaya gerek yok. ha ben yapabiliyor muyum hayır. zaten bundan dolayı hiç bir şeyin hiçbir şeye değmeyeceğini anladım.