Defalarca iyi niyetinizi kullanınca insanlar, çok sevdiğiniz insanın buna zerre kadar değmediğini görünce, değer verdiğiniz insanlar için hiçbir anlam ifade etmediğinizi fark edince duygularınız tükeniyor. Duygusuz, umursamaz bir insan oluyorsunuz. Kayıp mı zafer mi anlayamadım ama boş yere duygusuz biri olmadım.
Samimiyetsiz, ikiyüzlü, yalancı, sürekli kendisini düşünen, tek derdi kendi bencilce zevkleri ve Allah'ın belası egosu olan insan sıfatındaki sürüngenler.
iyi niyetin suistimal edilmesi, yalan söyleyen ve sürekli -mış gibi yapan insanlara maruz kalmak, kötü kalpli insanları sevmiş ve nihayetinde kazık yemiş olmak gibi şeylerdir.
sonuç: herkesi pat diye gözden çıkarabiliyorum, kim giderse gitsin en kısa zamanda toparlanıp yoluma bakıyorum ve kendimden çok kimseyi sevmiyorum. gayet mutluyum.
duygusuzlaştıran şeyler duygulardır. duyguların karman çorman olması ve onca duygu içerisinden sizinkinin hep es geçilmesidir. her duygunun sonucu duygusuzluktur, kimi bireylerde...
Güç ve para. Duygular arka planda kalıp herşey çıkar üzerine kurulur.
Sadece ben ve benim isteklerim var, istediğimi elde eder, istediğime hükmedebilirim inancı yerleşir. Karşı tarafın ne hissettiği hiç önemli değildir onlar için. Zerre umursamazlar.