insanı bencil olmaya iten nedenler

entry9 galeri0
    9.
  1. 8.
  2. odasına laflamaya çağıran kişinin bilgisayarına çöreklenip çağırılanın yüzüne bakmaması, benzer kişinin sadece başı sıkışınca dilenmek için kapı çalması, ödünç alınan takı çanta vs. nin aylar sonra istenmek zorunda bırakılması..
    (bkz: yurtta kalmanın zorlukları)
    0 ...
  3. 7.
  4. yaşama dürtüsüdür. ne tamamiyle egodur ne de tamamiyle yediği kazıklardır. gitgide zorlaşan hayat şartlarına ayak uydurmaya çaışmasındandır.bir insanın egosunun olması onu önceki deneyimlerinde yenmediği anlamına gelmez ayrıca bencillik kötü bir şey değildir. ancak aşırı bencil davranmak ve gözünü kan bürümüşcesine ben demek dur denildiği halde durmadan bunu yapmak karaktersizliğin baş gösterdiği bünyelerin vazgeçilmezidir.. sen eğer neden olarak gösterdiğin kazık yemişliği bir başkasına reva olarak görüyor ve çözümsüzlüğü aç gözlü bencilliğini doyurmak için kullanıyorsan sayılan tüm nedenler de yalandır..
    0 ...
  5. 6.
  6. 5.
  7. yaptığı iyiliklerinin karşılığını görmemesidir.
    1 ...
  8. 4.
  9. insan döngüsünün ürünü olan nedenlerdir.

    hiç kimse durup dururken bir sıfat sahibi olmaz. herkes önce nötr doğar. ardından işte çevresel faktörler, aile falan derken bir takım empozizasyonlar başlar. bu noktada ufak ufak vatandaşın hayat görüşü şekillenir.

    dünyada herkes bağırıp çağırıyor.

    ''iyilik yapın'', ''duyarlı olun'', ''sessiz kalmayın'' vs..

    hiç kimse bu insanların neden duyarsız kaldıklarını sorma gereği duymuyor. eminim bu kişilerin birçoğu zamanında bu kakalak sürüsüne uyup ''hadi iyilik yapalım, daha iyi bir dünya'' geyiklerine uymuşlardır.

    peki ne kazanmışlardır?

    yoo.. paradan bahsetmiyorum. parayla yapılan iyiliğin de ta içine sıçayım zaten. fakat insan egosu da canlıdır ve beslenmesi gerekiyor. tamam iyilik karşılıksız yapılır fakat bu insanlar sürekli gönüllü çalışıp didinirken karşılarında sanki hizmete zorunlu köle gibi muamele görmeleri de içlerine oturmaz mı?

    tekrar ediyorum. ego canlıdır ve beslenmesi gerekir. her insanın kendini değerli hissetmeye ihtiyacı vardır. gel gelelim kar amacı gütmeyen çalışmaların çoğunun çökmesinin sebebi, bu hissiyatın azalmasından dolayıdır. aylarca hatta yıllarca eşek gibi 5 kuruş beklenti olmadan uğraştıktan sonra karşılığında bir teşekkür bile göremediklerinde ne hissederler biliyor musunuz?

    o an bütün ideolojiler, hayaller, idealler, düşünceler yok olur gider. ''hay sikeyim sizin yapacağınız işi'' diye kaç kere lanet okur kim bilir.

    özveride bulunup bir insanın hayatını kolaylaştıran kişinin karşılığında kötülük görmesi halinde ne yapacağını bilir misiniz?

    bir insan bugün bencilse, suçlusu %90 o değildir. mutlaka bir bokluk görmüştür ve kendi için yaşamayı seçmiştir.
    2 ...
  10. 3.
  11. iyilik edilen çoğu kişinin (herkes değil tabiiki) direk arkaya(!) geçme potansiyelinin olması gibi nedenlerdir. "hep bana" tarzı bir kişilik ne kadar idare eder bilinmez ancak kısa bir süre kişiye yapılan haksızlıkların (vb. davranışların) önüne perde çeker.
    0 ...
  12. 2.
  13. herkesin önce kendini düşünmesi. arkadaşlık kavramının çok değişmesi. eve birkaç saat oturmaya gelen misafirin bile bilgisayar başında kalkmaması...

    sikeyim öyle misafiri.
    4 ...
  14. 1.
  15. Çeşitli olaylar silsilesi sonucunda paylaşımcı kimliğin yeri egoistliğin almasıdır. Günümüz dünyasına çıkar dünyası dendiğini düşündüğümüz vakit paylaşımcı insan zaten 0-1 geride başlamıştır. Paylaşımcı insanımızın yaptığı iyiliklerin enayilik olarak algılanması, yapılan kötülüğü affetmesi zayıflık olarak algılanması
    Kişiyi bencilliğe itmektedir. Kişi eğer elalemi değil vicdanını dinlerse çıkar dünyasında giydiği ateşten gömleği taşıyabilir. Aksi takdirdi o ateş onuda diğerlerinde olduğu gibi yakar kül eder. Ruhsal ve ekonomiksel bakımdan paylaşımcı olan insan, toplum tarafından hareketleri nedeniyle enayi görülmesi kişiyi bencilliğe iter.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük