Yazılmış, ama tekrar yazmaktan kendimi alamıyorum. Black filmidir efenim, hint yapımı bu güzel filmi izlememiş ve tekrar izleyecek olmayı dilerdim.
Filme o kadar kaptirirsin ki kendini, ağladığinin farkina bile varamazsin, oyle bir dram.
filmin ismini hatırlamamakla beraber, konusundan ve işlenişinden ziyade o dönemki benin hali itibari ile ağza sıçmış filmlerdir kendileri.
film bir "baba oğul filmi" tadında özetlenebilir.
filmdeki esas kahramanımız(baba) bir inşaat firmasında mimar olarak çalışmaktadır. derken günün birinde "teknolojik yöntemleri" kullanamadığı gerekçesiyle işine son verilir. son tasarımı olan evin maketini de alıp iş yerinden çıkacağı sırada kalp krizi geçirir. eski eşi ve çocukları ile ciddi iletişim sıkıntıları mevcuttur. oğlu, tiner(ben öyle hatırlıyorum) koklamakta ve emo ayaklarına takılmaktadır, liselidir.
oğlunun yaz tatili dönemine denk gelen bu yaşamsal yaşanmışlığının ardından oğlunu, o yazı yanında geçirmesi ve yaşadığı barakayı o istediği ev haline getirirken kendisine yardımcı olması için alıkoyar. aslında, istediği "beraber" bişeyler yapabilmektir.
detayları geçiyorum, filmin sonunda baba kişisi vefat eder. evin son eksiklerini de tamamlayan oğul, hastaneye koşar babaya evin son halini göstermek için ama baba artık göremeyecek haldedir.
gelelim işin subjektif kısmına. bu filmi izlediğimde rahmetlinin kanser teşhisi konulmuştu ve ev arkadaşlarıyla beraber bir film partisinde rasgele seçilmişti. ışıkların sönük olduğuna, çirkinliğimi gizleyebildiğim için sevişmelerimde sevinirdim daha çok ama o an ışıkların kapalı olması benim için gerçekten büyük, tarif edilemez bir nimetti. hoş gerçi filmin sonunda eşek kadar adamlar olarak hepimiz gecenin saat 2sinde babalarımızı aramıştık ama gene de burnu tek akan bendim konuşmaya çalışırken.
filmin ismini bilmiyorum ama ağzını sikeyim o filmin ben. yeni hayat gibi bir adı vardı sanki hayatını siktiğiminin filmi.
not: bir de evi yapmadan önce gidip de bireysel emeklilik hesabında biriken parayı almıştır. hep hastayımdır ben bu hadiseye de. paraya ihtiyacı olunca elin gavuru gidip de kırdırıyor hemen emeklilik kumbarasını, görüyor ihtiyacını.
en sevdiğim filmler listesinde ilk üç hepsini de salya sümük defalarca izledim izliyorum izleyeceğim..
1. canım kardeşim
2. uçurtmayı vurmasınlar
3. yeşil yol