allahın bırakınız peygamberleri kendisine bile ademoğlunun günahlarını sıfırlamayı görev olarak vermemiştir. insanoğlu kendini allah a ve tüm evrene karşı bu hakkı elinde bulundurarak geliştirir ve olabilirse kamil insan olur. eğer allah isteseydi şüphesiz adem bir melek olarak yaratılırdı. ama aklını kullanma yeteneği verilene takdir hakkı da tanınmış bedelini ödemek üzere -bu düyada yahut ahirette - günah işleme yeteneğinede kavuşturulmuştur. allahın yok etmediği günah işleme hakkını bazılarının yok edebileceğini sanması çok komik kaçıyor. burada konu günahı öne çıkarıp insanın doğruluktan ayrılmasını övmek değildir. cehennem azabını göze almayı övmek değidir. bu bir varoluş sorunu olup mahşerde hesap günü son hesabı görülecektir. takva sahibi olanlar başkalarını takva düzeyini, inancını ölçmeye kalkmazlar. doğrusunu allah bilir.
günah işleme hakkı var derken yanlış olur. dünya da iyi ve kötü yaratılmıştır. insanoglu nefs ile yaratıldıgı için günaha meyillidir haliyle ama takva da yüklenmiştir. şeytan kullarını senin yolundan caydıracagım dediginde yaradan istisna kullarım hariç onlardan sana uyan olursa seni ve onları cehenneme atacagım demiştir. haliyle o istisnai insan olmak zor olacagı için bununla beraber acizligimize karşı tövbe ediş belirtilmiştir. günah işlemeye meyilli oldugumuzdan dolayı bir af kapısı olarak tövbe sunulmuştur bizlere. kim daha iyi takva sahibi sınavına istinaden yarışınız mal mülk degil de bu olsun denmiştir. ayet ne der; çokluk kuruntusu sizi oyalamaktadır.
