Yeni yıl kutlamaları esnasında.
Geçip giden ve bir daha asla gelmeyecek olan 365 gün altı saate hiç acımamak ve üzülmemek.
zaman, satın alınamayan,borç verilemeyen ve depolanamayan bir nimettir.
Zamanı israf etmek acımasızlığın zirve yapmasıdır.
yavrularını emziren köpeği av tüfeğiyle vurduğu an.
3 el yiyor gariban vücuduna. ormana kaçıyor korkudan. güneş doğarken dönüyor hayatta kalıp, yavrularını beslemek için. onunki de ana yüreği çünkü. ancak o zaman tedavi edebiliyorlar...
insanoğlunun her anıdır. şu dünyanın bir yerinde bir hayvana işkence edilerek katledilirken, öbür yerinde bir kadina, çocuğa ve ya hayvana tecavüz ediliyor, başka yerinde birileri dövülüyor ve ya öldürüluyor, bambaşka bir yerinde ise insanlar fikirleri, dinleri, ırkları, cinsel tercihleri, fiziksel ve ya zihinsel engelleri yüzünden acımasız muamelelere maruz kalıyor olabilirler. insanlar acımasız olmasaydi bugün birçok şey cok daha farklı olabilirdi ama iyi insanlar, küçük bir bocege bile kiyamayanlar vesaire o kadar azınlık ki, kontrol ve güç genelde acımasız olanlara kalıyor.
Ne dünyanin bildiği dünya olduğunu ne de insanların bildiği tanıdığı gibi olmadığını anladığı ve bu Yalama dünya düzenine zorla aynen bataklığa saplanir gibi girdiği andır. Çünkü para düzeni ve insanoğlunun acımasızlığı tüm gücüyle doğal seleksiyonunu yavaşça hissettirmeden gösterecektir. Masumiyet yavaş yavaş kaybolurken gizli hesaplar tutulmaya başlanır. Bu andan itibaren hayvan katleden de olur kendini satan da en acımasız an artık yadırgamadığımız yadırgayamadığımız andır.