Herkes mutlak aşkı bir şekilde tadacağından herkesten biraz azının yaşayabileceği duygulardır.ağır aşık olunan zamanlarda ki (karşılıklı ilişkiler tüm bunların dışında) insanoğlu en fazla kendisinin sevdiğine inanır,inandırmaya çalışır.gariptir ki acılarını bile yüceltir bu uğurda.ancak aşk'tan kurtulduğunda anlayacaktır aslında o acıların insanlığınn gediklisi olduğunu ve tüm bu duyguların milyonlarca kez yaşandığını..
işte homosapien'in değişmeyen süreci
---aşk ne ya inanmıyorum ben---
bir süre sonra
---aşk diye bişey var sanki ---
kısa bir süre sonra
---aşık oldum abi ben çok hemde.---
çok kısa bir süre sonra
---seviyorum ulan.benden daha çok kimse sevemez.---
insanoğlunun tek vazgeçemediği kötü alışkanlığıdır aşk. aşk yaralar insnaoğlunu, yine döner aşk a insnaoğlu. aşk aldatır insanoğlunu, yine döner insanoğlu aşka. aşk ağlatır insanoğlunu, kızgın ateşlerde yakar küle çevirir ve yine aşk döner insanoğlu.
insanoğlunun aşk ile olan ilişkisi hiç bitmedi... yara bere içinde kalan bu alışkanlık çevirdi belki de çoğunu mecnun a, bir çift bakış için dünyayı yakabilecek kadar gözü kara olmaya...
ve insanoğlu aşk ile olan ilişksinde, aşk ile olan imtihanında hep sınıfta kaldı...