Güneşin kudretiyle değişirken
Hayvanlar aleminin taçsız kralı
Vahşi ateşe gem vurmayı öğrenen,
Usta bir avcı olmayı,
Dertlere deva bulmayı,
Topraği ekip biçmeyi ve
Hayvanları evcilleştirmeyi başaran;
Tekerleği,madenciliği,yazıyı keşfedip
Uygarlıklar kuran,imparatorluklar yıkan,
Topu tüfeğiyle dünyayı ele geçirip,
Atomuyla uzayı kuşatmaya hazırlanan;
Fakat sonunda,
Kendisiyle çatışıp,savaşmak,
Yaşamak ve yaşatmak için
En zorunu, kendisini,
Yenmek zorunda kalan kim?
iNSANOĞLU
insandan doğan,insandan gelen demektir. ama oğul bugünkü oğul değildir. eski türkçe'de oğul evlat, döl demektir ki cinsiyet ayrımı yoktur. bu da bildiğimiz insanoğludur işte.
bir köprü gibidir sırtında hayat taşır
saltanat sürerken içinde acı taşır
hayat o köprüden binbir kılıkta geçer
yollara hem sevgi hem de acıyı döker
insanoğlu yaşamaktan elbet zevk almak ister
düşüncelerden sıyrılıp biraz mest olmak ister
şarkılarla, türkülerle içindekini döker
kuralları değişse de bu oyun böyle
böyle sürer gider oyuncular değişir
bir köprü gibidir insanoğlu dünyada
sırtında kaderi gözlerinde umutla
kalbimizden huzur alabilmek için sabırsızlıkla bekleyenler biziz, çevredeki insanlar ,ağaçlar taşalar kuşlardır.
insan güneş değildir ama güneş gibi aydınlatabilecek enginlikte yaratılmıştır.
insan görünüşüne göre birkaç kemik ve birkaç dama kandır ; oysa gerçekte tüm galaksileri yöneten yaratıcının huzuruna çıkıp onunla sohbet edebilecek enginlikte yaratılmış candır.
gıcık. latince tanımlara filan gerek yok, gıcıklar sadece. evrimin bi noktasında şans yaver gitmiş, iki ayak üstünde yürümeye başlamışlar. iki ayak üstünde yürümeye başlayınca götleri de kalkmış tabii... hemen bi din icat etmeler, böyle mistik mustik tavırlar,bi spritüellik, bi havalar. ya bırakın bu ayakları kardeşim...
hem inanılmaz bişey; genetik yapı, özgür irade, bilinç, benlik filan topluyosun ortaya ibrahim tatlıses çıkabiliyor.
bir köprü gibidir sırtında hayat taşır
saltanat sürerken içinde acı taşır
hayat o köprüden binbir kılıkta geçer
yollara hem sevgi hem de acıyı döker
insanoğlu yaşamaktan elbet zevk almak ister
düşüncelerden sıyrılıp biraz mest olmak ister
şarkılarla, türkülerle içindekini döker
kuralları değişse de bu oyun böyle
böyle sürer gider oyuncular değişir
bir köprü gibidir insanoğlu dünyada
sırtında kaderi gözlerinde umutla
homo sapiens sapien ( düşüncesi üzerine düşünen varlık), bir gün mutlaka öleceği bilgisini taşır..
"en büyük kahramanlıktır insan olmak
öleceğini bile bile sonunda
öleceğini bile bile mutlak - N.Hikmet Ran "
gökhan tepe'nin güzel bi şarkısı.sözleri de şöyle,
bazen zarif bir söz unutturur her şeyi
düşünmeden söylediğin en acı sözleri
istemezdim aslında kalbini kırmayı
bu masum gözleri yeniden ağlatmayı
savaştık olmadı
umudum kalmadı
yaralandık yazık
bize hiçbir ihtimal kalmadı
savaştık olmadı
umudum kalmadı
yaralandık yazık
yine aşk bize hiçbir ihtimal bırakmadı
insanoğlu yalnız gelir bu dünyadan yalnız göçer
ben seninle gelmişim ya sensiz ölemem
için garip olur ya damlalar düşer birer birer
sen beni anlamazsın yalnızca git yeter