insanlığın tapınma döngüsü

entry2 galeri0
    1.
  1. insanlık tarihine baktığımızda ki ne kadar doğru bilemiyoruz artık.
    insanlar ilk varolduklarında kendilerinden güçlü ve kendilerine zarar verebilen ya da çok faydası olan şeylere tapmışlar. malumunuz, güneşe tapan olmuş, tabiata tapan olmuş, ateş tanrısı demiş, ateşe tapmış.
    sonra aile büyüklerine tapmışlar. ailesinde eskiden yaşamış dedesine falan tapanlar az değilmiş eski toplumlarda. hatta o tapma günümüzde yaşlı ve büyüklere saygı göstermeye dönüşmüş. hala öyle toplumlar var. ailenin en yaşlısı ne derse o oluyor.
    sonra tek tanrılı ilk din çıkmış yani insanlar artık tek tanıya tapmaya başlamış. tabi bi genelleme bu, hala farklı şeylere tapan toplumlar mevcut. hindular falan gibi.
    sonra da tek tanrılı dinler eleştirilmeye başlanmış. uzaklaşanlar olmuş. malum dünyada dinsizlik hayli revaçta.
    işte döngü bu anda başlayacak. insan zor zamanlarında doğru ya da yanlış bir şeye sığınmak ister. aşk acısı çekersin, başına bi iş gelir, sığınacak bi kol kanat ararsın.
    e dinin yok. inandığın bi tanrı yok. nereye sığınacaksın?
    e güneşin, yıldırımın, doğanın tanrı olmadığını bilecek kadar bilim ilerlemiş. o bilinçtesin.
    eski insanların başladığı yerin bi basamak üzerinden başlayacaklar. aile büyüklerine sığınacaklar. onlar kol kanat gerdiği için her zorlukta onlara yönelecekler.
    bunun adına tapınma diyemeyeceksin belki ama yaptıkların, beklentilerin, inanan insanların beklentilerine çok benzeyecek.
    içinde olduğun zor durumdan kurtulman için ya da yalnızlığını gidermeleri için onlara yönelecekler.
    çünkü inandıkları başka bişey yok. nereye yönelebilirler ki başka?
    0 ...
  2. 2.
  3. dini ve tanrısı olmayanların sığınmasına gerek yoktur, keza bu insanlar sığınılacak bir şeyin olmadığını bilirler o yüzden de korkmazlar(sığınmaya muhtaç olma isteği tamamen inanışın getirisidir). yine aynı şekilde bu insanlar zaten sorgulayan insanlardır, sorgulayan insanlarda varoluş sancısı çeker. tapınma döngüsü, tapma isteği dinler, tanrılar insanların kendilerini değersiz hissedip delirmemesi için tasarlanmıştır, bu evrende doğmamızın, ölmemizin ve hiç bir anlamımızın olmadığını ego(benlik)muz kabul edemez. kabul edemeyen egoda kendi ilizyonlarını yaratır. böylelikle hem kendine değer atamış olur hemde dinler ve tanrılar kişinin tek gerçekliği olur, o öyle olmasını istediği için.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük