böyle çok manidar gibi gözüken başlıklar altında felsefe üretmesidir. burada "hayat aslında çok basit" klişesine yer vermek istiyorum. klişeler boşuna klişe olmuyor diye de ekliyorum. al sana felsefe.
inanın bir insanın kaka yapmasını aklım almıyor. Gündüz takım elbise kravat, gece defi hacet.
gece Grand tuvalet, Sabah yine tuvalet. bu nedir arkadaşım.
sanki gaz olarak atılsaymış, daha iyiymiş. sene olmuş 2013 ve insanlar hala kaka yapıyor. yoo Dostum ben bunu kaldıramıyorum. kaka yapan insanlarla işim olmaz.
bilim çok ilerlemişmiş de, devir teknoloji çağıymış da, sen bunları benim külahıma anlat.
vicdanlı olmamaktır, dağılan kültür, yozlaşan duygu, hırçın kapitalizme rağmen, illa 'vicdan'. yobazlaştırılan dindarlık, içi boşaltılmaya çalışılan irfana sağduyuya rağmen illa vicdan, illa vicdan.
inanmıyorlar adaletin olduğuna
inanmıyorlar güzel günler göreceklerine
inanmıyorlar yetinmeyi bilseler mutlu olacaklarına
inanmıyorlar karnının doymasının ne büyük nimet olduğuna
inansalardı eğer sabrederlerdi.
barış için sabredebilirlerdi ve belki daha az öldürürlerdi birbirlerini.
kendiyle başbaşa kalamamak, kendiyle dövüşememek, kendine yönelememek kendine yani insana yani kendine. sürekli dış dünyayla ilgilenmek, hep dışarıdaki hedeflerin peşinden koşmak. ilim, bilim, kadın, para, makam, dava... kısaca: irfansızlık. kendisi dışındaki her şeyi merak eden ve elde etmeye çalışan insanoğlu belki bir zafer kazanıyor ama kendisinin bilgisinden yoksun oldukça hem kendisinden yoksun kalıyor ve içten içe çürüyor hem de dışarıdaki zaferiyle de "ne için" sorusunu karşılayacak bir irtibat kuramıyor.