Yetimin yırtık çorabında dikiş;
Dul kadının evindeki namus olmaktır insanlık.
Kibirli zenginin yüzüne ...tükürük;
Fakirin sofrasındaki ekmeğe soğan olmaktır insanlık.
işverenin yüreğinde vicdan;
işçimin yanağında emeğin kiri olmaktır insanlık.
Edepsiz güzele çirkin;
iffetli çirkine huri diyebilmektir insanlık.
Kürklüye bakıp isyan etmek değil;
Üryana bakıp şükremektir insanlık.
Kambur nenemin dilinde dua;
Beşikteki bebeme gelecek umudu olmaktır insanlık.
Alnı zalime karşı dik;
Allah'a karşı secde yapmaktır insanlık.
Haksızlığa susup köpekleşmek değil;
Haykırıp sürgün olmaktır insanlık
Ömrü boyunca arkalarda görünmez kahraman olup
Sadece er kişi niyetine dendiğinde en önde olmaktır insanlık
Şimdi çığlık oluyorum size ey insanlar:
Biz insan mıyız?
insan olma durumu. insan olma; kimilerine göre yaşamaya, nefes alıp vermeye devam etmek, yeme, içme, barınma, üreme gibi ihtiyaçlarını karşılamak iken kimilerine göre bu maddi gereksinimlerin hümanizm çerçevesinde olması gereken değerler ile birleştirilmesi sonucu ulaşılabilecek durumdur. ilk grup yaşamını idame ettirmek için gereken şeylere ne pahasına olursa olsun ulaşmayı mübah görürken, ikinci grup bu gereksinimleri karşılarken etik değerlerden vazgeçmemeyi tercih eder.
bizi,diğer varlıklardan ayıran özelliktir.irade sahibi olmamızdan dolayı yaptıklarımızla en yüksek mertebe (ala yı illiyin)ile en düşük derece (esfel-i safilin) arasında olabildiğimiz,bu durumumuzun da ''imtihan sırrı''ndan kaynaklandığını bildiğimiz özelliğimizdir.
insanlıksızlıktan nefesi kokan 'insan'la adlandırdığımız canlılar yüzünden pek rastlayamadığımız ama yinede bi gün insanların tüm egolarını, hırslarını aşarak ulaşabilecekleri konusunda umutlu olduğum, onsuz dünyanın gerçekten kötü bi yer olduğu olgu. Herkes içindeki saf gerçekliğe ulaşabilseydi(ki hepimiz benciliz, bu çok zor) dünya daha yaşanlabilir bir yer olabilirdi.
öğrenci evi , içmek için kalmış son para. 2 kişi markete gider yolda yaşlı adamın birine araba çarpar ve bu 2 genç çarpıp kaçan arabanın plakasını alır ve amcayı taksiyle hastaneye götürür.ve sonunda şaka gibi ama adam ortaköyün göbeğinde olan evini 500 e bunlara kiraya verirr .800 e ahır gibi evde kalan şanslı arkadaslarim simdi 500 e sarayda oturuyorlar..
içine insan koyulan, insandan hallice bişey. kalemlik gibi.
dönüp yanı başımdaki kalemliğe baktım şimdi. lise yıllarından yadigar biri 0,5 diğeri 0,7 olmak üzere, kendilerini işlevli kılmaya yarayacak uç kutusundan eser olmayan iki adet kurşun kalem; üç adet, ama üçünün de tükenmezi çoktan tükenmiş tükenmez kalem, yılların eskitemediği 2 ataç (bigün lazım olucak kesin), saatimin kopan kayışının teki, bi de artık ne s.kime yarayacaksa bi tane demir rus parası. bizim 5 kuruşu düşün, onun rus versiyonu.
gündelik dilde pek sevip de sık kullandığımız bu tamlamaların kesiştiği kavşakta "insanlık" yazıyor. kötü olan; trafik ışıkları, ehliyeti bile olmayan kimilerine inatla yeşili yakıyorken, kimisine de habire kırmızı uzunca bir süredir. yol isteyenlere kesilen trafik cezalarına bakılınca, yol verileceklerin plakalarının 'özel plaka' olduğu anlaşılıyor.
kimi zamanlar bazı 'teknik' sorunlar nedeniyle trafik lambalarının çalışmadığı anlar da oluyor. olsun. trafik polisleri var bu ülkenin; saçma salak bir 'düzen'i, hoşuna gitmediğinin sadece ehliyetini iptal etmekle yetinmeyen, bizatihi kendisini yaya olarak trafikten men edebilecek kadar mahir polisleri… başlarında duran posbıyığın ise haşmetinden sual olunmaz maşallah.
insanlık diye başlayıp, kalemlik, trafik polisi, posbıyık üzerinden ülke ama en çok da sistem gerçeğine varmayı hedefleyen bu yazıyı buraya kadar okuyup da celalettin cerrah şahsında simgeleşen insanlık açısından sorunlu bir zihniyetin, sadece 'münferit vaka'lardan kaynaklandığını, aslında mesela bu bireysel hataların sahiplerinin istifası yahut tasfiyesi halinde ortalığın mis olacağını düşünenlere, sorunun kişilerde değil sistemin kendisinde olduğu gerçeğinin üzerinden atlayıp bu duaya amin demeyi aklına vicdanına sığdırabilenlere, kalemliğimdeki 2 ataçtan birini hediye etmeye hazırım ben... belki bir şeyi tuttururlar.
insanlık mı?.. bana sorarsan kırmızıda geçmektir bazen.
toplumlarda herkes tarafından iyi görülen özelliklerin kişide toplanması. hani derler ya " insanlık yapalım" diye. yardım bir nevi. son zamanlarda ise unutulmaya yüz tutmuş kavramlar arasında.çünki hepimiz yavaş yavaş insanlık denen olgudan çıkıyoruz. insan silüetinde insandan uzak yaşar olduk.
hep bir şüphe hep bir korku. birbirimizden beklentilerimiz, ilk önce kendi güvenliğimizi korumakla başlıyor. hep çıkar, beklenti, kazanç adına savaşıp duruyoruz. sevgilerimiz, kan bağlarımız bile yavaş yavaş sıyrılıyor insanlık denen olaydan. örnekleme yaşıyoruz sanki. herkes birbirine yabancı, kaygılı. gerçekten uzak yalan yaşamlar.
insanlık; gruplardan, toplumlardan oluşan kalabalık. kaybolmaya mecbur canlılar. yamyamlık dışında ne kadar yenirse o kadar yemeye ve yenilmeye aç insanlık. konuşmaktan korkan, koklaşmayı rezil etmiş insanlık. iyilik kavramını ilk önce beyinlerden daha sonra yazılı olan herşeyden silmeye hazırlanan kalabalık.
öldüğü söyleniyor hep ama bir sürü insan var insanlığın ölmediğini insanlık öldü diyenlerin yüzüne tokat gibi vuran. insan insana vurur mu hiç değil mi. ama insanlık ölmedi. az da olsa insanlıktan nasibini almış kişiler var. var olması neyi değiştirir bilinmez ama.
her geçen gün kaybettiğimiz kavram. son olarak doğal gaz faciası ve veysel karani demir ile ilgili tartışmalarda bunu görebiliyoruz. arkadaşım, bu çocuklar hayatlarını kaybetti, yedi tane fidan gibi genç arkasında yüreği yanık insanlar bırakarak gitti. dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir dinde, hiç bir dilde, yani insanın olduğu hiç bir yerde, henüz cenazeler bile kalkmamışken, kaybedilen insanlar için konuşulurken biraz özen gösterilir.
sen yitip giden insanlar için ceset dersen, acılı ailelerini daha da yıpratabilecek konuşmalar yaparasan ben senin insanlığından şüphelenirim. ama senden çok seni savunmaya geçen kitlenin insanlığından şüphelenirim. hoş dirilere saygısı , hoşgörüsü olmayan zihniyetten ölüler için ne beklersin.
''insanlardan uzak durarak kendime avantaj sağladığımı düşünüyorum. bunu evde oturarak da yapalirim. ama her nedense dışarı çıkıp insanlığın nerdeyse tamamının hala kalın bir bok parçası olduğundan emin olmaya ihtiyacım var. sanki değişebilirlermiş gibi!''*
herkesin 'öldü' diyerek suçu başkasına atma (bkz: yansıtma) savunması içerisine girerek kendi vicdanını rahatlattığı ve ardından gidip kiraya %40 zam yaptığı durumun özündeki eksikliktir.
(bkz: humanoid)
hayvanlıktır. Gerçi herkes önce insan doğar sonra insan insana baka baka hayvanlaşır.Bir grup ya da bir kişi en yakınından başlar kendi ideolojisine göre diğerlerini yontmaya.Karşı taraf olarak kabul edildiğini anlayan kişi ya pes eder ya teslim olur. Pes edenler niceleri lades olmuştur bu yarışta. Direnenler ise hala içlerinde sönmüş ancak bir o kadar fışkırmaya hazır olan eşekliğe tanık olur hayatın nice oyunlarında.